Sıklıkla geç ergenlik döneminde ya da 20’li yaşlarının ortalarında görülür. Kadınlarda 23 kat fazladır. İlk panik atak sıklıkla kendiliğinden ortaya çıkar. Herhangi bir uyarılma, fiziksel egzersiz, travma, kafein, alkol, madde kullanımı gibi durumlar ilk atağı tetikleyebilir.
Kişi panik nöbeti olduğu sırada ileri
derecede endişeli ve telaşlı görünür, nöbet sırasında rahat konuşamaz, sesi
titrer. Çevresini tanımıyormuş, algı bozukluğu varmış gibi bir durum ortaya
çıkabilir. Aşırı derecede korku ve uyarılış durumu vardır. Panik nöbeti
yaşandıktan sonra hastanın en önemli yakınması panik nöbeti tekrar yaşama
korkusudur. Ana belirti ölüm, kontrolünü yitirme ve çıldıracağı korkusudur. Bu
korkunun kaynağı belirsizdir. Ataklar dışında atakların yineleyeceği korkusu
yani beklenti anksiyetesi vardır. Şiddetli ölüm korkusu ya da delirme
korkusunun yanında kişilerde ellerde ayaklarda uyuşma, yüz kızarması, terleme,
üşüme, sık idrar göğüste sıkışma, boğuluyormuş hissi, baş dönmesi, kan
basıncında yükselme görülür.
Bu belirtiler ortaya çıktığında ilk
yapmamız gereken zaman kaybetmeden uzman bir psikolog ya da psikiyatriste
başvuru yapmalısınız. Nöbetlere karşı alacağınız önlemler ikinci sırada yer
alır. Önemli olan hastalığı tanımlamak ve hastalık nedenini belirleyebilmektir.