İnsan vücudu 360 eklem ve 700 den fazla kas ile adeta hareket etmek için tasarlanmıştır. Hareket etmek bu yapıların güçlü kalması konusunda fayda sağlayan en önemli aktivitedir.
Yorulduğumuzda
rahatlayıp dinlenmek için oturma veya yatma pozisyonuna geçeriz. Kısa bir
süre bu eylemler bizi rahatlatabilir fakat bu süre ne kadar çok uzarsa vücudun
zarar göreceği durumlar da bir o kadar artar.
Günlük
hayatta çoğumuz işi gereği zaten oturur pozisyonda çalışıyor. Ne kadar doğru
pozisyon da oturduğumuz ise tartışılır. Vücudumuz yapısı gereği saatlerce aynı
pozisyonda oturmayı mümkün kılmaz ve sonunda uyuşma veya ağrılarda beraberinde
gelir.
Oturarak iş
yaparken hatta yemek yerken bile kambur şekilde otururuz. Kambur oturmak
omurgaya dengesiz bir yük binmesine neden olur ve o bölge zamanla esnekliğini,
hareket kabiliyetini ve gücünü kaybeder. Aynı zaman da göğüs kafesinin alanı
daralır ve nefes almak bir süre sonra zor bir duruma gelebilir.
Hareketsizliğin
kısa vade de oluşturduğu zararlar dışında uzun vade de kanser , kalp hastalıkları, diyabet gibi rahatsızlıkları da beraberinde getirdiği yapılan araştırmalar
sonucu ortaya çıkmıştır.
Tüm bunların
önüne geçebilmek ise aslında çok basit. Hareket etmek! Birçoğumuz spor yapmak
için vakit bulamayız veya ekonomik nedenleri bahane gösterip bir şekilde spor
yapmayı erteleriz. En azından spor yapmak yerine hareket etmek daha basit gibi
gözüküyor. Daha sağlıklı ve güçlü bir vücut için harekete geçip bir an önce
hareket etmeye başlamalıyız.