Evet, bekleyip görmek gerekti. Çünkü buğday ekilen yerde arpa çıkmazdı ve herkes ektiğini biçecekti. Yaşlıları horlamayalım, onları hastanelere veya huzur evlerine terk etmeyelim yalnız başlarına bırakmayalım.Bizim için ne kadar fedakarlık yaptıklarını, ömürlerini bize adadıklarını unutmayalım. Eğer onlar kadar ömrümüz olursa bir gün biz de aynı yaşlılığı yaşayacağız. Sevdiklerimiz bize de yırtık bir ayakkabı, eski bir dolap gibi davranırsa incinir üzülür ve kahroluruz... Yaşlılar çok kırılgan olurlar; onları terk etmek, onları yaşarken öldürmek demektir. Onlar çoğu zaman birinin onları hatırlaması umuduyla yol gözlerler. Çok çabuk yorulur erken uyumak isterler çünkü onlar için zaman hızlı geçer. Çoğu geceler onların sessiz hıçkırıklar arasında çocuklarını korunması için Allah'a yalvarıp dua ettiklerini duyarsınız. Unutulmak yutulması zor bir lokmadır. Bazıları nasıl bu kadar zalim ve bencil olabiliyor? Kendilerini bir ömür boyu çocukları için feda eden anne babalarını lüzumsuz bir eşya gibi kenara atabiliyorlar. Onlar terkedildikleri için göstermeden için için ağlarlar. Ufak bir hediye aldıklarında bir çocuk gibi sevinir ve onu bir mücevhermiş gibi saklarlar. Çünkü onlar için mühim olan hediye değil hatırlanmış olmaktır. Evet, sofrası dolu ama kalbi boş olan bütün hayırsız evlatlara Allah'tan merhamet ve vicdan diliyorum... Nurten Yurtalan Çağıl..