GECE YARISI KENDİ İSTEĞİ İLE İFADE VERMEYE GÖTÜRÜLDÜ
Tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar, T Tipi Cezaevinden alınarak adliyeye getirilmiş ve ifadesine başvurulmuştur. Bahtiyar, verdiği ifadede vicdan azabı çektiğini belirterek, olayla ilgili bildiği tüm gerçekleri anlatacağını bildirmiştir. Sanık, amcası Salim’in, maktul Narin’in annesi ile olan yasak ilişkisini öğrenen çocuğu boğarak öldürdüğünü iddia etmiştir.
Sözcü’nün ulaştığı tutanaklarda Nevzat Bahtiyar’ın ifadeleri şöyle;
“Bazı olayları olayın sıcaklığı ve Salim’in tehditlerinden dolayı farklı anlattım. Buna açıklık getirmek istiyorum. Kızın boğulduğu 21 Ağustos günü saat 15.08’de Salim Güran’ı su meselesi yüzünden aradım. Salim de beni ağabeyi Arif’in evinin bulunduğu tepeden seslenerek yanına çağırdı. Birlikte Salim ile Arif’in evine girdik. Bir oda hariç tüm odaların kapıları kapalıydı. Evin içinde anne Yüksel ile Enes, Eren ve Muhammed Güran dahil hiç kimseyi görmedim. Herhangi bir ses de duymadığım için odalarda olup olmadıklarını da bilmiyorum.
“YÜKSEL’LE BİRLİKTE OLDUĞUMUZU KIZ GÖRDÜ”
Salim beni solda bulunan odalardan birine götürdüğünde Narin’in yerde hareketsiz yatar vaziyette olduğunu gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin’in ağzında köpük şeklinde bir sıvı vardı. Salim bana, ‘Yüksel’le birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sende benim suç ortağımsın. Bu olaya tanık olduğun için bu cesedi yok edeceksin. Yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırır, kafasına sıktırırım. Bunu yok et ve sonrasında da sana 200 bin lira vereceğim’ dedi.
“NARİN’İN ANNESİ PEŞİMİZDEN AĞLIYORDU”
Sonra cesedi ben ve Salim birlikte Battaniyenin içine bıraktık. Salim cesedi kucağıma verdikten sonra bende cesetle birlikte evden çıktım. Kapı önünde Narin’in terlikleri vardı. Salim’in söylemesi üzerine onları da alıp battaniyenin içine koyduktan sonra aracıma bırakmak için evime doğru gittim. İlk önce bana ait ahıra pencereden cesedi bıraktım.
“CESEDİ GEREKİRSE PARÇALA, SONRA DA…”
Ardından ahırdaki çuvalı aceleyle cesedin başından geçirdim. Ancak çuvalı bağlamamıştım. Ardından cesedi kendi aracımın arka koltuk paspasına bıraktım. Battaniyeyi de arkamdan aracıyla gelen Salim’e verdim. Salim battaniyeyi kendi aracına bıraktı. Bana da, ‘Cesedi gerekirse parçala, sonra da Eğertutmaz deresine at’ dedi. Bu sırada yukarı doğru yani Arif Güran’ın evine doğru baktığımda Narin’in annesi Yüksel’in yüzünü ellerinin arasına alarak ağlayarak baktığını gördüm. Cesedi Eğertutmaz deresine götürdüm ve daha önce yer gösterme yaptığım yere bıraktım. Üzerine de dikkat çekmemesi için büyük bir taş bıraktım.
“BİR AYAĞI ÇUVALIN DIŞINDA KALMIŞTI”
Narin’in bir ayağı çuvalın dışında kalmıştı. Aceleyle ve telaşla yaptığım için bağlayamadım ve düzeltemedim. Sonra olay yerinden ayrıldım. Olaydan sonra Salim’le yüz yüze veya telefonla görüşmedim. Birkaç gün sonra yolda karşılaşınca benimle kaş göz işareti yaparak selamlaştı. Cesedi bıraktığım yeri Salim’in görüp görmediğini bilmiyorum. Ancak Eğertutmaz deresi köyün yüksek yerlerinden açıkça görülmektedir. Bu nedenle Salim beni arkadan izleyerek cesedi nereye bıraktığımı görmüş olabilir. Olay tamamen bu şekilde yaşandı. Ancak ben Narin’i kesinlikle öldürmedim. Sadece Salim’in cesedi bana teslim etmesi nedeniyle Eğertutmaz deresine bıraktım.”