KANAMA TESPİT EDİLDİ
Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Patoloji birimi tarafından hazırlanan Narin’in Histopatoloji raporuna göre de Patoloji bölümüne gönderilen Narin’in bedenine ait bölümlerin birçok yerinde çürüme ve sıvılaşma meydana geldiği görüldüğü belirtildi. Raporda Narin’in incelenen boyun ön kas gruplarında, ağır otolittik kas segmentleri arasında sitoplazmik sınırları seçilemeyen kümelenmiş eritrosit benzeri alanlar (kanama) olduğu yazıyor.
ENES BİR GÜN ÖNCE GELDİ
Narin’in cansız bedeninden alınan 91 örneğin incelenmesi sürerken cinayetin kim ya da kimler tarafından işlendiği ve neden öldürüldüğü netleşmedi. Ancak ortaya atılan iddialara yenileri ekleniyor. Tutuklu ağabey Enes Güran’ın Narin öldürülmeden bir gün önce çalıştığı Malatya’dan Diyarbakır’a gelmesi “Enes cinayet için mi çağrıldı?” sorusunu akıllara getiriyor. Tutuklu ağabey Enes Güran ifadesinde “Ağabeyim Baran askere gideceği ve kuzenimin düğünü olduğu için iş yerinden izin almıştım” demişti. Güran ifadesinde kardeşinin ölümüyle alakasının olmadığını iddia ederken, Narin’in kaybolduğu saatlerde uyuduğunu da belirtmişti. Öte yandan, Enes’in kolundaki diş izleri ve sırtındaki tırnak izleri ağabey Enes’in kardeşini boğarak öldürdüğü iddialarını gündeme getirmişti.
AMCA: KARIŞMAYIN, HALLEDERİM
Diğer yandan tutuklu olan amca Salim Güran’ın gözaltına alınan oğlu Devran Güran’ın ifadesi de ortaya çıktı. Devran Güran’ın, olay günüyle ilgili WhatsApp yazışmalarını ve arama kayıtlarını sildiği tespit edildi. Diğer günlere ait mesajları silmemesi dikkat çekerken, bu durumu neden yaptığı konusunda bir açıklama yapmadı. Diyarbakır Jandarma Komutanlığı’nda sorgulanan Devran Güran, Narin’in kaybolduğu saatlerde Mardin’in Derik İlçesine düğün davetiyesi dağıtmak için gittiklerini öne sürdü. Narin kaybolduktan sonraki günlerde aile meclisinin toplanıp bir karar almadığını öne süren Devran Güran’a, babası Salim Güran’ın Narin kaybolduktan 2 ya da 3 gün sonra kendisine ve amcalarına “Siz karışmayın, ben bu işi hallederim” diye telkinde bulunup bulunmadığı soruldu. Devran Güran bu soruya “Babamın böyle bir söylemi olmamıştır” diye cevap verdi.