Tarih, efsane liderlerin önderliğinde kurulan birçok imparatorluk ve
savaşçı kahramanlarla doludur.Bunlardan en önemlilerinden birisi ise Sparta ve
Spartalı savaşçılardır. Filmlere bile konu olmuş Spartalılar bu kadar güçlü olmayı nası başarıyordu?
Sparta'da bir erkek çocuğu 7 yaşına geldikten
sonra askeri bir eğitin almaya başlar. Bu eğitim yaklaşık 20 yıl boyunca devam
eder. Kültürleri bakımından güç bir erkek değersiz görülürdü. Bu yüzden
erkeklerin saygı değer bir insan olabilmesi için kesinlikle savaşçı olması
gerekiyordu. Savaşçılar dışında ise fethedilen bölgelerde yaşayan tüccarlar ve
zanaatkarların oluşturduğu Perioeci sınıfı ve genellikle kölelerden oluşan ve
tarım ekonomisini oluşturan Helotlar sınıfı Sparta halkını oluşturmaktaydı.
Sparta ordusunun güçlü olmasının birçok
nedeni vardır. Bunların başında erken yaşta başlayan eğitim ve disiplin
gelmektedir. Fakat savaşçıların bireysel olarak kendini geliştirmeleri dışında
savaş alanınında uyguladıkları Falanks adını verdikleri düzen de çok önemli pay
sahibidir. Bu düzende savaşçılar birbirlerine sıkı bir şekilde bağlı ve her bir
yanı kalkanlarla kaplanmış dikdörtgen bir şekilde hareket ederlerdi. Savaş
esnasında düşen bir askerin yerine hemen arkasındaki geçerdi. Oldukça güçlü
olan savaşçılar birbirlerine duydukları güven sayesinde savunma yapma konusunda
büyük bir başarı sağlamışlardır.
Savaş meydanına çıktığı ekipmanlar
kalkan, göğüs kalkanı, miğfer ve bacaklarını korumak için zırhlardan oluşurdu.
Silah olarak ise ucu sivri olan mızraklar ve ucu hafif kavisli kısa kılıçlar
taşırdı. Bunun dışında bazı savaşçılar ise kısa kılıçlar ve düşman zırhını
delmek için cirit kullanırdı.
Savaşırken kurnazca taktikler yapmak
onlar için asla tercih edilen bir davranış değildi. Doğru şekilde savaşmanın
tek yolu düşmanla yüzleşmek ve Falanks tekniğini uygulamaktan geçmekteydi.
Savaş meydanında ölmek onlar için o kadar onurlu bir durumdur ki sadece
savaşırken ölenlerin mezar başına taş konulurdu.
Kültürlerini oluşturan bu bağlılık, uyum
ve sadakat onları Pers egemenliğine girmekten korumuş ve tarihte yunan felsefesinin
yaşamasına olanak sağlamıştır.