Bu arada ben de başımdaki havluyu çıkarmış, tam bornozumu çıkaracaktım ki, “Tamam, tamam, geliyorum,” dedim ve mutfağa gittim. “İşte şu çekmecede,” diye önüne eğildim. Tabii eğilince bornoz kalçamın alt tarafına kadar çekildi. İşte tam o sırada Serhat, “Abla kusura bakma ama daha fazla dayanamıyorum,” deyip ellerini bornozun altına soktu.Donup kaldım, ne yapacağımı bilemedim. Bir yandan korku ve şaşkınlık, bir yandan da ne yapmam gerektiğini bilmez bir haldeydim. Serhat’ın elleri kalçalarımda gezinirken bir adım geri çekildim ve yüzüne baktım. Gözlerinde kararlılık vardı, ama aynı zamanda bir tereddüt de görebiliyordum.
“Serhat, ne yapıyorsun? Bu yaptığın doğru değil,” dedim sert bir sesle. O an, geri adım atıp ellerini çekti. “Özür dilerim abla, kendimi kaybettim,” dedi mahcup bir şekilde.