Maliyeti beraber karşılayalım açıklaması

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç'ten asgari ücretteki yükselişin maliyetini "birlikte karşılayalım" çağrısı geldi.

Avdagiç, Cityscape Katar Gayrimenkul ve Yatırım Fuarı'nda (Cityscape Qatar 2022) gazetecilere yaptığı söylemde, asgari ücerete ilişkin, "Asgari ücretteki yükselişin maliyeti amacıyla kamu ve özel sektör beraber adım atmalı" dedi.

Şekib Avdagiç, bir soru üstüne, şu anda iş dünyası, devlet ve tüketiciler olarak enflasyonun durağan bir seyre gireceğine inanmaları gerekliliğini söyledi.

Avdagiç, "Zaten baz etkisinden dolayı son çeyrekte aşağı yönlü düşüş gösterecektir. Şu anda enflasyonun yükselmeye devam etmeyeceğinin somut olarak görülmesi gerekli. Bu nasıl olacak? Biz iş dünyası olarak ileri dönemdeki artışları öngörerek abartılı fiyatlama yapmayacağız, kamu da birtakım fiyatlamalarını gözden geçirecek. Tüketiciler de alış veriş yapar iken A marketi buna ilgi etmiyorsa, B marketi ediyorsa, ilgi edenden alacak. Yani kamu da, özel sektör de devlet de bu hususta üstüne düşeni yapacak. " dedi.

"Asgari ücrette ek artışın bedelini iş dünyası mı karşılayacak?" sorusu üstüne Avdagiç, "Yılbaşında Cumhurbaşkanımız asgari ücrette mühim bir açılım yaptı. Yılın ikinci yarısında yapılacak iyileştirmede gene kamunun vereceği birtakım katkılar ile özel sektörün bir oran kaynak transferi bir araya gelerek ücretlerin enflasyon karşısındaki kayıplarının telafi edilmesi noktasında birlikte ismim atılması gerekliliğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

"Yerel yönetimler ideal arsa bulmalı"

Konut satışlarında birinci ve ikinci el satışların ayrı ayrı açıklanması gerekliliğini altını çizen Avdagiç, "Tıpkı otomobilde bulunduğu gibi... İnşaat pazarında bunu sıksık vurgulamalıyız. Bunu kredilendirme politikasında bilgileri verirken meydana koymamız lazım." dedi.

Son birkaç ayda belediyelerce izin verdiği yapı ruhsatlarında yaşanan düşüşe değinen Avdagiç, kısa vakit kira fiyatlarının düşmesi amacıyla kamuoyuna duyurdukları 5 öneriye işaret etti.

Şekib Avdagiç, ilk önerilerinin, "mahalli yönetimlerin çok süratli bir şekilde konut yapmaya ideal arsa üretmeleri" bulunduğunu belirterek, konut üretiminde arsa maliyetinin yüzde 80'e kadar çıkabildiğini, uygun fiyatlı ek konut arsası üretilmesi ve bununla alakalı acil imar planları yapılması gerekliliğini söyledi.

Tüm mahalli yönetimlerin ve kamu kurumlarının müteahhitlerden ek talepte bulunmaması gerekliliğini açıklayan Avdagiç, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Ticari olarak gayret edilen alanların süratli bir şekilde konuta çevrilmesiyle alakalı birkaç sene evvel İstanbul ölçeğinde plan notu çıkmıştı ve İBB Meclisi'nde kabul edilmişti. Bunun uygulamasında ilçe belediyelerinde yaşanan sıkıntılar var. Bunun çok süratli bir şekilde uygulanmasının önünün açılması ve kolaylaştırılması mühim. Tabi bunları yapar iken, bu ticari yerler konuta çevrilirken buna bağlı olarak oluşacak okul, cami, alış veriş yerleri gibi donatı alanlarının mahalli yönetimler doğrulusunda süratli bir şekilde halledilmesi lazım. Dolayısıyla burada arzı artırmadan kira sorunlarını çok konuşuruz."

Avdagiç, imar planında ticari olarak tariflenen arsalarda konut üretiminin yapılmasının önünün açılması gerekliliğini bildirdi.

"İstanbul'da 675 bin iş yeri dönüştürülmeli"

Şekib Avdagiç, İstanbul'da hep konut dönüşümünün konuşulduğunu, deprem bulunduğunda yalnızca evlerde olunacağının düşünüldüğünü, endüstri siteleri ve ticari çarşıların ihmal edildiğini söyledi.

İstanbul'da aşağı yukarı 900 bin işletme bulunduğunu belirten Avdagiç, şu değerlendirmelerde bulundu:

" 900 bin işletmenin, iş yerlerinin en az 4'te üçünün, artık 675 bininin restore edilmesi gerekli. Kentsel dönüşüm derken hep konutu konuşuyoruz. Halbuki burada çok süratli bir şekilde endüstri çarşılarının, iş merkezlerinin, fabrikaların dönüşümünü de radarımıza almamız lazım. Maalesef konut dönüşümüyle alakalı teşviklerin fazlası iş yeri dönüşümlerinde yok. Bu iş yerlerinin dönüşümü amacıyla teşviklerin yerinde olacağını düşünüyoruz. Burada tabii ki insan canının maddi bir karşılığı yok fakat ekonomik anlamda bir beka problemi olmaması amacıyla İstanbul çok mühim."

Avdagiç, İstanbul'un ekonomik yönden önemine işaret ederek, buradaki firmaların ayakta kalmasının çok mühim bulunduğunu vurguladı.

"İstanbul'un üretim gücünü yok sayılamaz"

Şekib Avdagiç, kent içerisinde birtakım ufak endüstri siteleri amacıyla belediyelerin olumsuz bir tavrı bulunduğunu belirterek, bunu mutlaka tasvip etmediklerini, her bireyin ihtiyacını kendi semtinde çözmesinin kaynak tasarrufu sağlayacağını kaydetti.

Bu endüstri sitelerinin yenilenerek işlevine devam etmesi gerekliliğini altını çizen Avdagiç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bazen uçuk kaçık noktaya gidiyoruz. 'Efendim, İstanbul kültür sanat, turizmi şehri...' Hayır, efendim... 'Tek başına öyle' söyleyemeyiz. Geçenlerde bakanlık Türkiye'de imal edilen 4 bin ürünün nerede üretildiğini açıkladı. İstanbul bunların aşağı yukarı %50 sinde birinci ya da ikinci sırada. İstanbul'un üretim gücünü yok sayamazsınız. Tamam, 'İstanbul'a sıfır yatırım yapılsın' demiyoruz ama İstanbul'a özel teşvik talep ediyoruz. Buradaki yapımcıların sahip olunan tesislerini modernize etmesi, Yeşil Mutabakat'a geçiş ve teknolojik altyapıya geçiş amacıyla imkân verelim."

"Kamu görevlilerine pozitif ayrımcılık yapılsın"

İTO Başkanı Avdagiç, bir inşaatın bedeli kadar arsa maliyeti ekleyip devletin en çok o tutarda kredi vermesi lüzumunu ifade ederek, "Mesela 100 metrekare bir konutun bedel 1 milyon liraysa arsa bedeli de 1 milyon lira olarak sayılsın. Devlet en çok 2 milyon lira kredi versin. Makul fiyatlı ve uygun metrekarede konut arzını artırmamız gerekiyor." diye konuştu.

Mevcut kira rakamları ile kamu görevlilerinin megakente gelmek istemeyeceğini dile getiren Avdagiç, bu amaçla İstanbul'da çalışan kamu görevlilerine pozitif ayrımcılık yapılması gerekliliğini söyledi.

Avdagiç, İstanbul'un çeperinde yer alan ilçelerdeki Hazine arazilerinde oluşturulacak uydu kentlerin de konut arzına katkı sunacağını açıkladı.

Yabancıya konut satışında vatandaşlık hakkı verilmesine yönelik eleştirilere parmak basan Avdagiç, "Türkiye'de konut alan yabancıların yalnızca yüzde 14'ü vatandaşlık amacıyla alıyor. Burada acayip bir mahalle baskısından ötürü tüm sektör dayak yiyor. Gidin İngiltere'ye, Almanya'ya bakın, yatırımcılara nasıl davranılıyor?" dedi.