SınırTanımayan Doktorlar (MSF) Midilli’deki saha koordinatörü Luca Fontana: “Bu kampta insanlar intiharı deniyor. İki gün önce 19 yaşında bir çocuk intihara kalkıştı. Bir ay önceye kadar 200 kişiye bir tuvalet, 300 kişiye bir duş düşüyordu. 20 kişinin yaşadığı konteynerler var. Hayatlarını riske atıp buraya ulaşıyorlar ve neyle karşılaşıyorlar? Sağlık ve korunma şartları yok. Geceleri kendilerini konteynerlerine kilitliyorlar. Kadınlar geceleri tecavüze uğramaktan korktukları için tuvalete gitmeye çekinip altlarını bağlıyor. Tecavüze uğramış kadınlarımız var başvuran. Tek çözüm bu insanları adadan taşımak.”
İnsan hakları kuruluşları ve mültecilerin sık sık protesto ettiği sefalet tablosu içinde çocuklar dikkat çekiyor. Ormanlık alanda su kenarında oynarken karşımıza çıkan Hamza ve Huveydi’nin, “Botla gelirken çok korktuk” sözleri mağduriyetin yolculukla birlikte başladığını gösteriyor. Adada, denizde hayatını kaybeden kimsesiz mülteciler için bir mezarlık ve suça karışanların tutulduğu hapishane de var. Kampta kalanlardan sığınma talebi kabul edilenler anakaraya gitmeye hak kazanırken, kabul edilmeyenler sınırdışı edilip Türkiye’ye gönderiliyor.