Karar yazarı Etyen Mahçupyan, 15 Temmuz darbe girişimi ile yolsuzluk operasyonlarının "ikilemi"ni değerlendirdi. Mahçupyan, "Eğer 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı, darbeciler 17/25’e nasıl bakacaklardı?" sorusunu sorarak, yanıtını "Çok muhtemelen yolsuzlukları öne çıkararak darbeyi meşru kılmak isteyeceklerdi" sözleriyle verdi. "Şimdi AK Parti iktidarı var diye tersi olmamalı" diyen Mahçupyan, "Yani darbecilerin varlığına sırtımızı dayayıp hiç yolsuzluk olmamış gibi davranamayız" ifadesini kullandı.
Mahçupyan'ın "Darbe/yolsuzluk ikilemi" başlığıyla (19 Aralık 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
New York Başsavcılığı bir süre önce eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a dava açtı. Konu, ABD’nin İran’ uyguladığı ambargonun delinmesiydi. Bu dava ile Rıza Zarrab ve eski Halk Bank Genel Müdür Muavini Hakan Atilla’ya açılmış olan dava irtibatlı tutulurken, Zarrab itirafçılığa geçti ve ‘sanık’ sandalyesine sembolik olarak Türkiye hükümeti oturtulmuş oldu…
***
Erdoğan’ın vurguladığı üzere bu esas olarak ‘siyasi’ bir girişim. Türkiye İran’a yönelik BM ambargosuna uymakla yükümlüydü ve buna aykırı davranmadı. Ayrıca Türkiye ticari ilişkilerinden ötürü İran’a karşı fazla kısıtlayıcı olamayacağını ABD’ye bildirmiş ve isteğini kabul ettirmişti. Dolayısıyla söz konusu girişimin Türkiye’yi hedeflediği değerlendirmesinin mantıklı bir zemini var. Ne var ki bu işlemlerde ABD bankaları ve parasının kullanılması, üstelik evrak tahrifatı yapılması Türkiye’yi sorunlu bir noktaya taşıdı. Bu suistimalin malum rüşvet trafiğine yol açması ise Türkiye kamuoyunun zaten bilgisi dahilindeydi. Diğer deyişle rüşveti bildiğimiz andan itibaren ortada bir suistimal olduğunu da bilmekteydik. Bugün yaşanan o suistimalin ABD tarafından siyaseten kullanılmaya müsait hale gelmesidir…
Yargı süreci öncesinde Adalet Bakanı Gül “Türkiye’nin mevzuatına, hukukuna aykırı olmayan fiiller, eylemler nedeniyle, bir başka ülkenin Türkiye’nin egemenlik alanındaki bir konuyla ilgili farklı bir tavır, yakalama, tutuklama şeklinde bir iddianame hazırlaması asla kabul edilemez” diyerek doğru bir genelleme yaptı. Ne var ki herkesin bildiği üzere bu ‘siyasi’ hamleyi mümkün kılan bir detay var: Yapılan işin genel çerçevesi, yani bizatihi yapılması bizim yasalarımıza göre suç olmamakla birlikte, ‘nasıl’ yapıldığına baktığımızda bunun Türkiye hukuk sistemi açısından da suç teşkil eden yönleri olduğu açık.
Öte yandan işin bir başka yönü daha var… Adalet Bakanı şöyle demişti: “Bu iddianamede ortaya konan ifadelerin, 1725 Aralık darbe girişiminde söylenen iddiaların birebir örtüştüğü konularla aynı olması çok dikkat çekici… Dolayısıyla bu iddialar aslında Türkiye’de Türk Devleti’ni ele geçirmeye çalışan FETÖ terör örgütü mensuplarınca kullanılmış, atılmış bir sakızdır.”
Yani Türkiye olarak şunu söylüyoruz: Madem ki bu iddialar ilk önce Gülen cemaatine dahil savcılar tarafından 17/25 Aralık 2013 sürecinde ortaya atıldı ve madem ki bu cemaatin FETÖ diye adlandırılan bölümü 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulundu, o halde söz konusu iddialar mesnetsizdir…
Bu tezin belirli bir gerçek payı içerdiğini kimse reddedemez. Ancak yürütülen akıl maalesef nedensellik açısından yetersiz. Çünkü bir dosyanın kötüye kullanılmış olması o dosyanın içeriğinin tümüyle gerçeğe aykırı olduğunu kanıtlamaz. Gülen cemaatinin suçlama taktiklerini hatırlarsak, ‘Selam Tevhid’, ‘Taşhiye’, ‘İzmir casusluk’ ve ‘Arınç’a suikast’ dosyalarının tamamen uyduruk bir içeriğe sahip olduğunu, ancak diğer dosyaların gerçek olguların ‘genişletilmesine’ dayandırıldığını görüyoruz. Bu bağlamda 17/25’in hangi gruba girdiği sorusu önemli hale geliyor.
***
Şunu akılda tutalım… 17/25 sonrasında toplumun yüzde 70’i bunun bir darbe girişimi olduğunu, ama yine yüzde 70’i de yolsuzlukların gerçek olduğunu düşünüyordu. Basit aritmetik AK Partili olmayanların en az yarısının olayı darbe olarak gördüğünü ve AK Partililerin de en az yarısının yolsuzluk yapıldığına inandığını ortaya koyuyor. Adım atarken ve politika oluştururken bu kanaatlerin halen devam ettiğini varsaymakta yarar var…
Son bir nokta… Eğer 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı, darbeciler 17/25’e nasıl bakacaklardı? Çok muhtemelen yolsuzlukları öne çıkararak darbeyi meşru kılmak isteyeceklerdi. Şimdi AK Parti iktidarı var diye tersi olmamalı. Yani darbecilerin varlığına sırtımızı dayayıp hiç yolsuzluk olmamış gibi davranamayız… AK Parti’nin adalete gerçek anlamda sahip çıkması gerekiyor.
https://www.birgun.net/haberdetay/mahcupyanhicyolsuzlukolmamisgibidavranamayiz196201.html
DYP, DSP, ANAP, MHP, GENÇ PARTİ ve CHP'den geçti, şimdi AKP'nin adayı...9 izlenme
Elazığ'da mucize kurtuluş! Depremden saatler sonra enkazdan sağ çıkarıldılar6 izlenme
AKP'li Mamak Belediyesi'nde AKP'li üye 'yolsuzluk var' dedi, istifa etti!10 izlenme
İstanbul Havalimanı'nın yemek işi Sedat Peker’in gündeme getirdiği Engin Baltacı'ya verildi12 izlenme
Millete, 'alışacaksınız' diyen AKP'li Mücahit Birinci'nin atkısının fiyatı dudak uçuklattı!9 izlenme
Anayasanın İlk 4 Maddesi Değişiyor, Laiklik Bakın Neye Dönüşüyor?6 izlenme
Skandal paylaşıma tepki yağdı12 izlenme
CHP'li vekil ortaya çıkardı! İşte 'Yok artık' dedirten AKP torpili!8 izlenme
Sinüzit ve Migren. Sirkeli suyla en fazla 15 günde bitiyor. Grip zaten gelemiyor bile
İmamoğlu, Cumhur seçmenine seslendi
AKP’li belediye kadınlara özel tur düzenledi: Erkek çocukların gelmesi yasak
Eren Bülbül şehadetinin üçüncü yılında anılıyor! Türk bayraklı kabri hiç ziyaretçisiz kalmıyor