Kralın hazinesi suyunu çekmiş… Ne yapsa ne etse de

Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polis aracını görünce, kaçabileceğini düşünerek gaza basar. Ancak polisi atlamayacağını anlayınca pes ederek kenara çeker.

Polis arabadan çıkıp sürücünün yanına gelir ve sorar:
— Arkadaş, bugün oldukça yoruldum. Mantıklı bir mazeretin varsa seni bırakacağım.

Sürücü düşünür ve yanıtlar:
— Karım geçen ay beni bir polis için terk etti. Aynadan polis aracını gürünce, kaçtığı polis onu geri getiriyor sandım.

— Pekâlâ, gidebilirsin.

Temelle oğlu İstanbul'u hiç görmemişler ve bir iş için oraya giderler.

Küçük köylerinden sonra gördükleri her şeye şaşırır ve hayretler içinde kalırlar.

Taksim'de gezerlerken bir otelin içine girerler. bir bakarlar ki demirden duvarlar ve bu duvarlar otomatik olarak açılıp kapanabiliyor.

Tabii ki ikisi de şaşırmış. Temelin oğlu babasına sormuş;
— Buba bu ne ya?

Temel hayatında hiç asansör görmediği için şu şekilde yanıtlamış;
— Oğlum ben böyle bir şeyi hayatımda görmedim, ne olduğunu bilmiyorum.

İkisi de büyük bir şaşkınlıkla bu duvarlara bakarken 150 kiloluk şişman bir bayan açılan duvarlardan küçük bir odanın içine girer. Duvarlar yine kapanır ve numaralar birer birer yükselmeye başlar.

Daha sonra numaralar küçülmeye başlar. Temel ve oğlu şaşkınlık içindedirler.

Birazdan duvarlar yine açılır ve dışarıya 24 yaşlarında çok güzel, seksi, zayıf ve sarışın bir bayan çıkar.

Temel gözünü bu bayandan ayırmadan oğluna sessizce;
— Hemen git anani al ve buraya cetur.
Reklamlar