Kara Harp Okulu'nun mezuniyet töreninin ardından 'kılıç çatma' yemini düzenleyen ve 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganı atan teğmenler Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Teğmenler 'ihraç' talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk edilmişti.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), teğmenler Ebru Eroğlu, İzzet Talip Akarsu, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş ve Batuhan Gazi Kılıç, ve disiplin amirlerinin cezalarını açıkladı.
Açıklamada "Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni sonrasında kamuoyuna yansıyan görüntülerin ardından başlatılan idari ve disiplin soruşturmaları kapsamında; Millî Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından sıralı 3 disiplin amirine, Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu tarafından 5 teğmene Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği amir hükümleri ile diğer mezkur mevzuat gereğince “Silahlı Kuvvetlerden Ayırma Cezası” verilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
MSB'nin açıklamasının tamamında şunlar kaydedildi:
"Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni sonrasında kamuoyuna yansıyan görüntülerin ardından başlatılan idari ve disiplin soruşturmaları kapsamında; Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından sıralı 3 disiplin amirine, Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu tarafından 5 teğmene Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği amir hükümleri ile diğer mezkur mevzuat gereğince 'Silahlı Kuvvetlerden Ayırma Cezası' verilmiştir. Önceliği müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizde; disipline aykırı hiçbir eylem, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir şüphe duyulmamalıdır."
Teğmenler, Kara Harp Okulu'nun mezuniyet töreninde 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganı atmış ve 'kılıç çatma' töreni düzenlemişti.
Teğmenlerin yemininde şu ifadeler geçiyordu:
“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ve şerefimizle öleceğiz. Ne mutlu Türküm diyene!”
Kamuoyunun yakından takip ettiği süreçte, teğmenlerin 19 Ocak’ta verdikleri savunmalar da merak konusu oldu. İşte 19 Ocak'ta teğmenlerin verdiği savunmalar...
Kara Harp Okul birincisi olan Teğmen Ebru Eroğlu, savunmasında resmi tören boyunca kendisine emredildiği gibi ant okuduğunu belirtti. Eroğlu, savunmasında, "TSK’da gelenek haline gelen kılıç çatmak için devre arkadaşlarımın toplandığını gördüm. Bu esnada ailemle mezuniyetimi kutlarken oraya koşanlarla beraber ben de bu gurur verici ana katılmak istedim. Koşarak arkadaşlarımın arasına geldim. Öncelikle ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye birçok defa bağırdık, daha sonra gelenek haline geldiği üzere kılıçlarımızı çattık, o anın verdiği heyecan ve gururla devre birincisi olarak resmi tören bittiği için ailelerimizin de içinde bulunduğu sahanın içinde en son 2022 yılında okunan subay andını ben söyledim, devre arkadaşlarım tekrar ederek okuduk" ifadelerini kullandı.
“Beni 5 yıl yetiştiren kuruma hiçbir zaman ihanet edecek değilim” diyen Eroğlu, şunları söyledi: “Hiçbir zaman kimseyle irtibata geçmedim, geçmeyeceğim de. Kimsenin bu olaydan zarar görmesini istemem. Bu konuda devamlı olarak olayın arkasında birilerinin olacağını ima etmek, bu konuda sorular sormak beni üzüyor. Biz vatanı, milletini seven, olması gerektiği gibi Atatürk’ün izinden yürüyen ve Harbiyeli ruhu taşıyan subaylarız. Başka nasıl olabilirdik ki? Bunun arkasında herhangi birini aramak, bir organizasyon olduğunu düşünmek, bizim gibi iyi yetişmiş, aydın, ülkenin geleceği hakkında güzel fikirleri olan ve mesleğe gururla başlayan başarılı subayları üzmektedir. Süreç sonunda herhangi bir arkadaşıma zarar gelirse (silahlı kuvvetlerden ayırma cezası gibi) ben kesinlikle o grubun dışında olmak istemiyorum”
TSK’dan ihracı istenen teğmenlerden İzzet Akarsu ise savunmasında, “‘Bir ordunun kıymeti zabit ve kumandan heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünden ilham alarak vatana ve milletime layık olmak için çalıştım” dedi. Akarsu, daima Mustafa Kemal'in izinde olacağını ifade etti.
Teğmenlerden Gazi Kılıç da Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sadakatle bağlı, Atatürkçü, şerefli bir Türk subayı olduğunu, karar ne olursa olsun vatana hizmet etmekten vazgeçmeyeceğini ve ne silah arkadaşlarının ne de kimsenin bundan şüphe etmemesini vurguladı. Teğmen Kılıç, “Vatana hizmet için üniforma şart değildir" dedi.
Teğmen Deniz Demirtaş ise, savunmasında tek gayesinin Türk milletine, TSK’ya ve Türkiye Cumhuriyeti’ne layık bir subay olmak olduğunu ifade etti. Yaşadıklarının, tarihte vatan uğruna bedel ödeyen komutanlar yanında önemsiz olduğunu belirten Demirtaş, kişilerin gelip geçici olduğunu baki olanın ise Atatürkçülük olduğunu vurguladı.
Teğmen Serhat Gündar savunmasında tek endişesinin kendisini yetiştiren ve bu üniforma ile rütbeyi layık gören Türk milletine olan hizmet borcunu ödeyememe ihtimali olduğunu söyledi.
Kaynak: DHA
Gerçek Gündem