Nasıl yani?
Şalvar ve cübbe giyince ailem şaşırdı. Annem, ‘Seni kandırdılar, İran’a canlı bomba olarak yollayacaklar’ dedi.
Annem ve babam alıştı bana. Hatta onları Umre’ye götürdüm.
Ardından neler oldu?
Biz hep bardağı taşıran son damlayı görürüz. Halbuki o damlayı taşıran başka damlalar vardır. ‘Yaşama amacım ne?’, ‘Cennet, cehennem var mı?’ diye sorgulamaya başladım. Edouard Schure’un Dinler Tarihi diye bir kitabı vardı. Bütün dini inançları okudum. Sanırım Rabbim de bu arayışımı gördü. “Bu kulum beni arıyor ama başka yerlerde arıyor” demiş sanki. Sakıp Sabancı’nın cenazesi ise vesile oldu.