Kayınpederimi kaybettikten sonra bizde kalmaya başladı. İlk başlarda her şey yolundaydı. Kaynanam her zaman olduğu gibi bana karşı çok nazik ve sevgi doluydu. Onun için elimden gelen her şeyi yapmaya devam ettim. Sabahları kahvaltısını hazırlıyor, akşamları sevdiği yemekleri pişiriyor ve onu mutlu etmeye çalışıyordum. Ancak zamanla bazı şeyler değişmeye başladı.
Kaynanam, evin içinde daha fazla söz sahibi olmaya başladı. İlk başta küçük tavsiyelerle başladı; hangi yemeklerin yapılması gerektiği, hangi programların izlenmesi gerektiği gibi. Bunlar ufak tefek şeylerdi, bu yüzden önemsemedim. Ancak zamanla bu tavsiyeler emir gibi gelmeye başladı. Hangi koltuğa oturulacağına, ne zaman yatılıp ne zaman kalkılacağına kadar her şeye karışır oldu.
Eşimle aramızda küçük tartışmalar baş göstermeye başladı. Eşim, annesinin bizim evde olmasının doğal olduğunu, onun artık yalnız olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini söylüyordu. Ben de bunu kabul ediyordum, ancak evdeki bu yeni düzen beni giderek rahatsız ediyordu. Artık kendi evimde kendimi misafir gibi hissetmeye başlamıştım.
Kaynanamın benim üzerimdeki sevgisi de eskisi gibi değildi. Artık daha fazla eleştiriyor, ne yaparsam yapayım bir eksik buluyordu. Onun gözüne girmek için daha fazla çaba harcamak zorunda kalıyordum, ama ne yaparsam yapayım yeterli olmuyordu.
Bu durum evdeki huzurumuzu da etkiliyordu. Eşimle daha sık tartışmaya başladık. Artık evdeki hava eskisi gibi değildi. Kaynanamın varlığı evin içinde bir gerilim yaratıyordu ve bu gerilim, beni her geçen gün daha da bunaltıyordu.
Bir yandan ona karşı saygımı yitirmemek için çabalıyor, diğer yandan da kendi sınırlarımı korumak istiyordum. Bu ikilem arasında sıkışıp kalmıştım. Ne yapacağımı, bu durumu nasıl çözeceğimi bilmiyordum.
Kaynanamı çok seviyor ve ona değer veriyordum, ama kendi mutluluğum ve huzurum da önemliydi. Bu dengeyi nasıl kuracağımı, hem kaynanamı mutlu edip hem de kendi hayatımı nasıl geri kazanacağımı düşünmeye başlamıştım