Holdingin sahibi her sabah ve akşam gelip geçer iken kambura, “Günaydın kambur , iyi akşamlar kambur , nasılsın kambur , işler nasıl kambur..?“ diye seslenirmiş … Seneler sonra bir sabah “ günaydın kambur “ der, kambur ; döner bıçağını çekip İş adamını ö’ldürür… Hiç bir avukat Kambur’un savunmasını gerçekleştirme istemez ve r’eddeder …. Kambur’unda ağzını bıçak açmaz h’apiste i’dam kararını bekler… Fransa’da hadiseyi duyan bir avukat İngiltere’ye gelerek Kamburun savunmasını üstlenir…… Mahkeme kurulu toplanır herkes ayağa kalkar söz savunmadadır. “ jüriye döneeeeeer ve Hakim s’ert bir biçimde masaya vurarak; “yeter be Adam ! savunmana geç “ der ö’fkelenir…. Avukat da; “ aman efendim ben size ne dedim h’akaret etmedim , k’üfür etmedim , siz neden öfkelendiniz..? Beni susturup b’ağırarak , iki saniye daha dayanıp beklemediniz ,sevgi ve saygı getirdiğim durumda rencide ettiniz beni”der…
Bakın müvekkilim yıllardır taşıdığı kamburu , iş adamı yönünden günün derli toplu ve belirli saatlerinde hatırlatılarak ona daha da ağır bir yük durumuna getirilmiştir … Günaydın kambur , nasılsın kambur , iyi günler kambur yıllardır buna katlanmıştır. Siz şurada iki dakika sevgi selama katlanamadınız “der ve Kamburu beraat ettirir…
Evet arkadaşlar bu gerçek hayat öyküsünden alınmıştır .. Elgiz Hayudini…. Çok inandığım, sık sık okuduğum ve hep savunduğum Gandhi’nin şu sözlerini bir kez daha hatırlatmak isterim; “SÖYLEDİKLERİNİZE ilgi edin; kanaatlere dönüşür…