Cevriye

Gazetenin birinde o adamın kocaman bir resminin görüp tam sayfa Vatan Haini NAZIM HİKMET Rusya ya Firar etti yazısını okur ve olduğu yere çöküp kalır...

Hikaye böyle bitiyor...ANCAK;

Fosforlu Cevriye nin yazarı Suat Derviş bu romanında insan sevgisinin toplum dışına itilmiş bir fahişeyi nasıl değiştirdiğini başarıyla anlatır. Bu romanda asıl merak edilen kişi, eserin ana kahramanı adamdır.

Adı bile bilinmeyen bu gizemli kişi,

yeraltında kaçak yaşayan bir devrimci, aranan siyasal bir suçludur. Hayatta kalmak için fahişelik yapan Cevriye’ye hayatında hiçbir erkek, kendisine siz diyen, saygı gösteren bu adam gibi davranmamıştır.

Bazı araştırmacılar bu adamın Nazım Hikmet olduğunu söylese de Zihni Anadol, “Hayır, Nazım Hikmet değildi, Reşat Fuat Baraner’di. Olay gerçekti.

Suat ablanın bizlere söylediği bir gerçektir” demektedir.

Olsun ha NAZIM olmuş

ha REŞAT olmuş..

Her gün bir KADINIMIZIN kör bir bıçağa kör bir kurşuna gittiği bu günlerde özlediğimiz bir ERKEK değil mi..

DELİKANLI..

ADAM..

Kadının ETİNİN peşinde olmayan..

Yüreği olan ADAMLARDAN değil mi..
Reklamlar