Şu anki 3 aylık veri yüzde 15 seviyesindedir. Son üç aylık verinin gelmesiyle birlikte yüzde 25 seviyesinde 6 aylık enflasyon farkı alınacak. Bu noktada, önceki dönemlerde refah payı artışları hep yüzde 25 üzerinden yapıldı. Ben tekrar bir refah payı artışının olacağını düşünüyorum. Refah payı artışının en az 5 puanlık bir artışla yüzde 30'a varan bir artış sağlayacağını öngörüyorum. Zaten yıl sonunda enflasyonun önemli ölçüde gerileyeceği ve emeklilerin alım gücünün artacağı göz önüne alındığında, en az yüzde 30'lara varan bir artışın gerçekleşeceğini tahmin ediyorum.
Şu anda en düşük emekli maaşı 10 bin TL seviyesinde bulunuyor. Ancak bu rakam, asgari ücretle karşılaştırıldığında daha yüksek bir seviyede olmalıdır, yaklaşık olarak 15 bin TL civarında. Eğer en düşük emekli maaşı bu seviyeye yükseltilirse, emeklilerin yaşam standartlarında önemli bir rahatlama sağlanabilir. Ancak bir diğer sorunlu nokta, kök maaşın düşük olmasıdır. Kök maaşın düşük olması, emeklilerin oransal zam artışlarından tam olarak faydalanamamasına neden olmaktadır. Aslında devlet, sosyal devlet ilkesi gereği bu düşük maaşları kendisi tamamlamaktadır.
Devletin, en düşük emekli maaşını kök maaşla sabitlemesi, büyük bir devrim niteliği taşır. Bu adım, emeklilerin yaşam standartlarını önemli ölçüde iyileştirecek ve sosyal refahı artıracaktır.”