Silivri (Marmara) Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ümit Özdağ için Zafer Partili gençler, destek olmak için bir araya geldi.
Özdağ'ın tutukluluğunu Zafer Partililer cezaevinde önünde oluşturulan nöbet alanında protesto etti.
Zafer Partililer arasındaki üniversite öğrencisi Tuna Boylu da Saraçhane'deki İmamoğlu protestolarında 'birden bire' gözaltına alınmasını anlattı.
Boylu, polise karşı herhangi bir mukavemette bulunmamasına rağmen ters kelepçe ile gözaltına alındığını, 20 gün boyunca Silivri'de yattığını ve skandal koşullara tanıklığını Anka'ya anlattı.
ANKA’ya konuşan 20 yaşındaki Boylu, anayasal protesto hakkını kullanarak Saraçhane’deki mitinge katıldığını belirtti.
"TERS KELEPÇE İLE YERE YATIRDILAR"
Boylu, polise karşı herhangi bir hareketi olmaması rağmen gözaltına alınış anlarını şöyle anlattı:
“Miting sonrasında evime gidecektim. Tramvay seferleri durdurulmuştu, son tramvayı da kaçırdım. Mecbur orada kalmak zorunda kaldım. Daha sonra bir kargaşa oldu, insanlar kaçışmaya başladı bir anda. Ben de arada kaldım, köşeye çekildim. Polis gördü beni, yanına çağırdı. Yanına gittim, ‘Buyur abi’ dedim. Kendisi, girdi koluma, ‘Bunu da alın’ dediler ve ters kelepçeli bir şekilde yüz üstü yere yatırdılar. Sonra tek tek otobüse doldurdular bizi. Kendimi gözaltına alınmış olarak buldum”
Gözaltına alındıktan sonra Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde saatlerce otobüste beklediklerini söyleyen Boylu, Emniyet Müdürlüğü’nde nezarethanede ise yemek olarak kuru ekmek ve su verildiğini, tuvalet konusunda büyük sıkıntı yaşadıklarını anlattı. Boylu şöyle konuştu:
“Vatan Emniyet’in önünde bizi 6-7 saat ters kelepçeyle beklettiler otobüs içerisinde. Kollarımızı hissetmemeye başladık. Nezarethane çok kötüydü. Yemekleri aşırı kötüydü. Sadece kuru ekmek ve su. Tuvalet sıkıntıydı, çıkarmıyorlardı. Kimisi ihtiyacını şişelerle karşılamak zorunda kaldı”
SUÇLULARLA BERABER ÇOCUKLARI YAN YANA KOYACAKLARMIŞ...
Gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra, önce Metris Cezaevine götürüldüğünü daha sonra ise Silivri Cezaevi’ne nakledildiğini aktaran Boylu, şunları dile getirdi:
“Metris, nezarethaneden biraz daha iyiydi ama yine, yemek olsun hijyen olsun, koşullar pek de iç açıcı değildi. Silivri nispeten iyiydi ama Silivri’nin de bir sorunu kalabalık. Koğuşta 47 kişiydik, yerde yatan arkadaşlarımız da vardı. Ortak alanlarda ranzalarda yatan arkadaşlar da vardı. Normalde bizi dağıtacaklardı diye duyduk diğer adlilerle beraber, buna mani olmak için sesimizi çıkarttık. O yüzden bizim için ayrı bir koğuş açtılar, sadece Saraçhane’den tutuklananlarla kaldık”
"2 HAFTA İLACI TEMİN ETMEDİLER"
Boylu, cezaevi sürecinde, düzenli içmesi gereken ilaçların temin edilmesindeki sıkıntıları ve sağlık hizmetlerinde problemleri tek tek şöyle anlattı:
“İlacımı temin edemedim. Yaklaşık 2 hafta boyunca, ilacımızı temin etmediler. Zaten sağlık hizmetleri çok sıkıntılıydı. Hastane koşulları berbattı. Hastaneye gidecek oluyoruz, 3 saat bekletiyorlar nezarethanede. Hastane zaten hijyen olarak çok kötü, pislik içinde. Orada bir de nezarethanede sıra bekletiliyoruz. Gidiyoruz doktor ilaç yazıyor. Bize verdikleri cevap, ‘İlacınız 1 hafta içinde gelir’. Hastayız, acil ilaç lazım. Ben 1 hafta sonraki ilacı ne yapayım? Yok ihale açılacak da, hastaneden temin edilecek. Götürülürken yine nezarethaneye, cezaevine gidiyoruz orada da nezarethaneye. 5 dakikalık hastane gidiş gelişi, oluyor 10 saat. Bu tarz süreçlerle uğraştık”
"TÜRK POLİSİNE BİR YANLIŞ YAPMADIM"
Boylu, bu süreçte sınavları kaçırdığını ve proje ödevlerini teslim edemediğini aktardı. Boylu şunları ifade etti:
"Öncelikle, kesinlikle bir provokatör değilim. Türk polisime de bir yanlış yapmadım, devletime de baş kaldırmadım. Anayasal haklarımı kullanmaya gittim. Suçsuz yere içerde yattığımı düşünüyorum. Boş yere 20 günümü çaldılar. Adale geç de olsa yerini buldu, darısı diğer gençlerin ve Ümit hocamızın başına. Sınavlarımız başladı, onları kaçırdım. Telafi sınavları için dilekçe vereceğiz"
halktv.com.tr