8 Nisan'da Kadıköy Dayanışma Sahnesi'nde taşıdığı döviz sebebiyle tutuklanan krinik kalp ve böbrek hastası Esila Ayık, böbrek ilaçlarının 2 günlük kaldığını duyurdu.
Kalp kapakçığında daha önce 'hafif' seviyede olan probleminin 'orta' seviyeye yükseldiği belirlenen Ayık, BirGün'e mektup yazdı.
İstanbul Tabip Odası tarafından da serbest bırakılması gerektiği belirtilen Ayık, böbrek hastalığı için kullandığı ilaçların 2 günlük kaldığını ve altı aydır kullandığı cilt ilaçlarının da tutukluluğunun 13'üncü gününde verildiğini anlattı.

Silivri Cezaevi'nde yaşanan insan hakları ihlallerine bizzat şahit olduğunu söyleyen Ayık, mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"BirGün Gazetesine,
Öncelikle sizler için daha kapsamlı bir yazı yazmak isterdim ancak maalesef koğuş dışına çıkaramıyorum. Avukat görüşlerinde kısa notlar yazarak yetinmeye çalışıyorum.
Yaşadıklarıma ses getirdiğiniz için teşekkür ederim. Medyada gelen tepki ile sadece benim değil tüm koğuş arkadaşlarımın sağlık sorunları cezaevi müdürü tarafından dinlendi. Burada 8 yıldır hükümlü olup hastaneye bir kere dahi gidemeyen hükümlüler sizler sayesinde dinlendi. İlaçlarına 9 aydır, 2 senedir ulaşamayan insanlar sizin sayenizde revir yüzü görmüş oldu. Cezaevlerinde yaşanan insan hakları ihlallerine bizzat şahit oluyorum. Bildiğiniz üzere benim ve diğer tutuklu öğrencilerin de şu an koğuşlarda olması başta eğitim ve özgürlük olmak üzere bir değil birden fazla insan hakları ihlalleri silsilesi.
Koğuşun kapısı her açıldığında 'Esila Ayık tahliye' demelerini beklerken 13 gün geçti. Böbrek ilaçlarım 2 günlük kaldı. 6 aydır kullandığım cilt ilaçlarım ise 13 gündür verilmedi. 12 aya tamamlamam gereken tedavim yarım kaldı. Haksız yere buradan tutulmam mental sağlığıma verdiği majör hasar ise su götürmez. Bir an önce buradan çıkmaya, buradan çıkmak için ise sizin sesimi duyurmanıza ihtiyacım var. Lütfen sesimiz olmayı bırakmayın. Daha yetişmem gereken sınavlarım, tamamlamam gereken fotoğraf projelerim ve hayatın güzelliğine dair yazacak şiirlerim var."