İç cephe yıkıcıları sahnede: Operasyonun adı ‘Siyasal Alevicilik’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ısrarla “iç cephede birlik” vurguları yaparken AK Parti destekçisiymiş gibi görünen bir grup, iç cephede yıkıcı tavrını sürdürüyor.

Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün Suriye’de yönetime el koyduğu ilk günlerde Türkiye’deki Alevilere karşı başlatılan mezhepçi kampanya boyut değiştirdi. Kışkırtıcılar, iki hafta önce “terörist”, “sapkın”, “kafir”, “hain” gibi ifadeler ve cemevlerindeki ibadetlerden kesilmiş görüntülerle Alevilerin “düşman” olduğunu öne sürmüşlerdi. Toplumun bütün kesimlerinin tepkisini çeken kışkırtıcılar şimdi de “Siyasal Alevicilik” kavramıyla ortaya çıktılar.

AÇIKÇA CÜRET EDEMEDİKLERİ İÇİN

Gerçek ve müstear kimliklerle yapılan paylaşımlarda “Siyasal Aleviciler” şeklindeki nitelemeyle Türkiye’nin demokratik ve çağdaş birikimi hedef alındı. Atatürkçüler, komşu ülkelerle barış ve işbirliği isteyenler ve kültür-sanat dünyasının sol görüşlü isimlerine yönelik nefret söylemi kullanıldı.

Açıkça cüret edilemediği için “Siyasal Alevicilik” uydurmasıyla Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik karşıtlığı, Alevi düşmanlığı, İran, Rusya ve Çin hasımlığı yapıldı.

Alevilerin Kemalist, Kemalistlerin de Türkiye’deki BAAS’çılar olduğu, devlet içinde “vesayet oluşturdukları” iddiasıyla; eş zamanlı, sistemli ve ağız birliğiyle yayılan içeriklerle yurttaşlar tahrik edilmek istendi. Yer yer hakaret ve tehditlere başvuruldu. Sinir uçları kaşındı.

KIŞKIRTMANIN BAŞINI ÇEKTİLER

Bu sefer kışkırtıcılığın başını Fatih Tezcan, Erem Şentürk, Furkan Bölükbaşı, Samet Doğan, İbrahim Bozan, Mustafa Doğan, Hasan Açıkalın, Ali Demirdaş, Hasan Basri Aydeniz, Yunus Ari, Güneş Şener, Ahmet Bostancı, Altay Cem Meriç ve Furkan Gurbetoğlu isimleri ile Abese İrca, Malik Ejder, Kuşçubaşı Eşref Bey, Mahfil ve MAH Ajansı gibi sosyal medya hesapları çekti.

Baş çekenler içinde AK Parti’nin Avrupa örgütlenmesinde görevli Adem Taflan, Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Özlem Doğan, “Pelikancılar” olarak anılan Boğaziçi Küresel Grubu Koordinatörü Orhan Aydın, SETA direktörleri İsmail Çağlar ve Can Acun, geçmişte İBDA-C’den hapis yatan Tayyar Tercan ve El-Kaide bağlantısı nedeniyle göz altına alınan Abdülkadir Şen de göze çarptı. Bazı Albayrak Medya çalışanlarının da kışkırtıcı kampanyaya katıldığı görüldü.

‘TÜRK MİLLETİYİZ GEÇTİ O GÜNLER’

Radikal ve sözde cihatçı topluluklar ile Kadir Mısıroğlu destekçisi trol sosyal medya hesaplarının da dahil olduğu kışkırtmaya tepki yağdı. Vatandaş, Türkiye’nin Suriye ya da Irak olmadığını hatırlattı. Milli birlik ve beraberliğin güçlü olduğuna dikkat çekti.

Tepki gösterenler içinde çok sayıda AK Partili ve MHP’li de yer aldı. Gazeteciler Emin Pazarcı, Zafer Şahin ve Mehmet Çek de uyarılarda bulundu. Pazarcı, “İşte tahrikçilik, işte bozgunculuk.” dedi. MHP Ankara İl Başkan Yardımcısı Ayhan Türk şunları yazdı:

“Günlerdir Alevilere karşı sosyal medyada nefret suçu işleniyor. Kimi başına ‘Siyasal’ı ekliyor kimi eksiz yazıyor. Suriye’nin meselesini topraklarımıza taşımak isteyen bu istihbarat artıklarının unuttuğu bir şey var: Biz Türk Milletiyiz... Ve servis elemanlarının provokasyonlarına karşı şerbetliyiz. Bu milleti din ve mezhep üzerinden provoke edemezsiniz. Geçti o günler. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ‘Türk Yüzyılı’ olacak.”

‘MAKSATLI OPERASYONLAR’

Zafer Şahin şunları dile getirdi:

“ ‘Siyasal Alevicilik’ başlığıyla X’te bir şey denendiği görünce dayanamadım. Arkadaşlar bu ülkenin yakın tarihinde çok acı olaylar var. Hepsi de kusursuz derin yapıların operasyonlarıydı ve Anadolu’nun kardeşliğini hedef alıyordu. Biz başka ülkeler gibi mezhepçi, etnikçi politikalar benimseyen bir devlet-millet hiç olmadık. Bundan sonra da olmayız. Bu toprakların mayasında kardeşlik var, hoşgörü var. Bizi ayakta tutan da bu maya zaten... Bir tane vatanımız var. Türkiye’yi etnik ve mezhep temelli tartışmalarla yoracak, işi farklı yerlere çekme maksatlı operasyonlara malzeme vermeyelim.”

Mehmet Çek de şöyle uyardı:

“Aşırıcı troller, marjinal figüranlar aradıkları fırsat ve malzemeyi kaldırımın karşı tarafındaki aşırıcılardan bulmuş, içlerindeki bütün Alevi nefretini kusmaya başladılar. Tehlikeli sularda yüzüp, çok tehlikeli bir oyun oynuyorlar.”

‘BİZE DÜŞEN KORUMAK’

Çek şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan iç cepheyi büyütmek söylemine yüklenirken ve belki de Kürt-Türk meselesi kapanmanın eşiğine gelince rezervde bekletilen Sünni-Alevi fayını kaşımaya çalışıyorlar... Bugüne kadar nefret söylemlerinin bu topraklarda hiç kimseye faydası olmadı.

"Hala elimizdeki en önemli şeyin ‘birlikte yaşama kültürümüz’ olduğunu da unutmayalım. Buna sahip çıkmak lazım. Bunun için lazım gelen tek şey ise özellikle nefret söylemlerinden, haddini aşan laflar etmekten, karşıyı ısrarla dürtmekten, hassasiyetlerini kaşımaktan kaçınmak.

"Bugün başı açıkla kapalının, laikle muhafazakarın, Kürt’le Türk’ün, Alevi’yle Sünni’nin, Arap’la Çerkez’in, Müslüman ile Gayrimüslimin, oruç tutanla tutmayanın, aynı masada kahkalarla sohbet edebildiği tek ülkedir Türkiye ve tam da bu yüzden, yani özel ve güzel olduğu için, böyle ‘model üstelik Müslüman’ bir ülke istenmediği için bu kadar çok saldırı altında.”

O MESAJLARA YAPTIRIM GEREKLİ

Kışkırtmanın başını çekenlerin paylaşımlarının altında Alevilere yönelik çok sayıda hakaret, tehdit ve nefret söylemi de yer aldı. Kışkırtıcılardan bazılarının paylaşımlarını kaldırdığı veya düzenlediği görüldü. Mesajları atanlara yönelik ise herhangi bir yaptırım henüz uygulanmadı.

İşte o kışkırtıcı mesajlar: