Beni sürekli aşağılar, hakaret ederdi.Ben de her derse giriş zili çaldığında, nedense ayaklarım geri geri giderdi. Ve sınıfa en geç giren öğrenci olma başarısını elimde tutarken; Öğretmenim de sözel fırçayı esirgemezdi:
” Oo, işte tembel öğrencimiz de geliyor,” diye karşılardı.Sonrası daha acıtırdı.
Çöp kutusunun yanında tek ayak üzerinde teşhir edilmeden önce, elindeki uzun cetvelle parmak uçlarım acının en koyu rengini tadardı…
” Uff,” bile diyemezdim!