Home
12 Şubat 2025 ( 4 izlenme )
Reklamlar

'İade' kararı sonrası acılı baba, Oğuz Murat Aci'nin mezarını ziyaret etti: 'Rahat uyu oğlum, sözümü tuttum'


Geçtiğimiz Mart ayında Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olan kazanın ardından ABD’ye kaçan 17 yaşındaki T.C. ve annesi Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesine karar verilmesinin ile ilgili acılı baba Özer Aci, oğlunun mezarını ziyaret etti. Gözyaşlarına hakim olamayan Aci, "Oğluma vermiş olduğum sözü tuttuğumu, pes etmeyeceğimi söyledim" dedi.



İstanbul Eyüpsultan’da 1 Mart 2024’te yaşanan feci kazada 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci’nin ölümüne ve 5 kişinin yaralanmasına neden olduğu iddia edilen Op. Dr. Bülent Cihantimur ve Eylem Tok’un oğlu 17 yaşındaki T.C. annesi tarafından önce Mısır’a oradan da ABD’ye kaçırılmıştı.

Türkiye’nin iade talebi üzerine geçtiğimiz Haziran ayında Boston’da ABD polisi tarafından yakalanan anne, oğul için Türkiye’ye iade kararı verilmesinin ardından acılı baba Özer Aci, oğlunun mezarını ziyaret etti.

Kazanın yıl dönümüne günler kala sürece ilişkin konuşan Aci, o anlarda gözyaşlarına hakim olamadı.

"RAHAT UYU OĞLUM"

Oğlunun mezarını ziyaret eden Özer Aci, "Dün haberi aldıktan sonra mezara koşa koşa gelmek istedim fakat gece vaktiydi, onun için sabaha kaldı. Geldim, oğluma vermiş olduğum sözü tuttuğumu, pes etmediğimi, etmeyeceğimi söyledim. Ruhu şaad olsun, ‘Rahat uyu oğlum’. Onunla hep gurur duydum, eminim o da benimle gurur duyuyordur. Allah rahmet etsin, dualarımı okudum, mekanı cennet olsun, ceza aldıklarında da Türkiye’ye geldiklerinde de geleceğim. Burası evimin yolu üzeri, her gün her dakika aklımızdan çıkmıyor ki ilk günkü gibi acımız taze, yüreğimiz yanıyor ama iyi ki böyle devlet büyüklerimiz var. Haberler bir nebze yüreğimize su serpiyor, bu da canlanmamıza, tekrar yorgunluğumuzun atılmasına sebep oluyor" şeklinde konuştu.

"EN ERKEN 1 AY, EN FAZLA 2 AY İÇERİSİNDE..."

Kazanın üzerinden neredeyse 1 yıl geçmesi ile ilgili konuşan baba Aci, şöyle konuştu:

"Mücadeleye devam, şu an oğlumun hayattan koparılışının 1 yıla dolmasına 18 gün var, oğlum ölmesine rağmen sesini öyle veya böyle yaşayarak dünyaya duyurdu. Ömrüm vefa ettiği müddetçe mücadele edeceğim, onlar Fizana da gitse gideceğim, ben tek, yalnız değildim. Şu ana kadar karşı taraftan, katil çocuğun arkadaşlarından veya ailelerinden arayan olmadı. Kısaca söylemek gerekirse son gülen ben olacağım.

Adalet Bakanlığı ile görüştüğümüzde 1-2 ayı bulacağını, en erken 1 ay en fazla 2 ay içerisinde Türkiye’ye iade edileceklerini, yazışmaların yapıldığını, bu zaman zarfında da orada hapiste olduklarını, kalacaklarını bizzat kendim öğrendim. Negatif düşüncelere sahip olmadım, olmayı da istemedim, davama inandım. Bugün ise geldiğimiz noktada tabi ki sevinçliyim. Baba ısrarla gelmemeleri için çaba gösterdi, avukatlar tuttu, ben de gelmesi için çaba gösterdim. Türk adaletine inanıyorum, güveniyorum, iyi bir karar vereceğine de inanıyorum."

"KENDİSİNE SORACAĞIM..."

Eşi Pervin Aci’nin ’Türkiye’ye gelmesinler’ ifadeleri üzerine konuşan Aci, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ben de aynı düşünceler içerisindeydim çünkü yargılama konusunda ABD’de bir duruşmada hakim annesine ‘Sizin de çocuğunuzun da burada olsanız yargılamanız 20 yılla başlar ama Türkiye Cumhuriyeti’nde bu işlemiş olduğunuz suçun cezasının ne olduğunu bilmiyorum’ diye yüzüne karşı söyledi. Eşim, bu bakımdan ’Orada kalsınlar’ söyleminde bulundu. Baştan beri gelsinler, adalete teslim olsunlar dedikten sonra ben bir söz söyledim, arkasında durdum.

Dilim her ne kadar gelsinler, adalete teslim olsunlar dese de içimden en ağır cezayı nerede alacaksalar orada cezalarını çeksinler diye düşündüm. ‘Ben anneyim, annelik içgüdüsüyle bu davranışta bulundum’ diyor, kendisine soracağım; sen nasıl bir annesin ki evladına böyle kötülük yaptın, hem kendi evladını diri diri gömdün hem benim evladımı yardım etmeyerek ölüme terk ettin, bunu kendisine söyleyeceğim."

"HAVALİMANINDA KARŞILAYACAĞIM"

Kazada hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci'nin acılı babası Özer Aci, anne ve oğlunun Türkiye'ye iadesine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Davama inanmıştım. Bu inancımın sonucu mücadele ettim, çaba gösterdim, uyumadım, uykusuz kaldım. Davam için ne gerekiyorsa yaptım. Bu hala başlangıç. Ben sürekli Eylem Tok eli kelepçeli gelme dedim ama o eli kelepçeli gelmeyi tercih etti. Paşa gönlü bilir. Onlar zannetti ki kaçarım ABD'ye param var, izimi kaybettiririm. Vicdanı içeriden kemiriyor ve kemirmeye devam ediyor. Pırıl pırıl çocuk yetiştiriyor, şimdi tıpış tıpış Türk adaletine teslim edecek. Beni köyde oturan, yalnız, gariban zamanla unutacak biri sandılar.

Tam 1 yıl oldu. Ne oldu? Adalet Bakanlığı aradı, Türkiye’ye iade edileceklerini söyledi. Önümüzde 1-2 ay daha var. Dört gözle bekliyor olacağım, havalimanında karşılayacağım. Yüreğimize su serpildi. Hani insan düşer, yorulur bir enerjiye ihtiyacı olur ya, işte bu benim enerjim. Tam yere düşerken kalktım ayağa, mücadeleye dimdik devam ediyorum."

Cumhuriyet

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

İstiklal Caddesi'nde bayrakları yere atan kişi gözaltına alındı Davutoğlu'ndan Berat Albayrak açıklaması EYT bekleyenlerin korkulu rüyasıydı: Milyonları sevindiren düzenleme Ecevit’in ‘Madımak’ şiiri 26 yıl sonra gündem oldu… ‘Eylemleri sözdü, silahları sazdı!’