Mahalli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İdlib’e yönelik sarf ettiği sözlerin de “yanlış” olduğunu söylerken, “Kılıçdaroğlu, “Bana bilgi verildi” demiş. Kim verdiyse, o bilgileri doğru vermemiş” dedi.
Hüsnü Mahalli’nin yazısının ilgili bölümleri şöyle:
“İçişleri Bakanı Soylu, önceki gün, “Elimizdeki IŞİD savaşçılarını ister vatandaşlıktan çıkarsınlar ister çıkarmasınlar; kendi ülkelerine göndereceğiz” dedi.
1200 kişi olduklarını söyleyen Soylu, Avrupa ülkeleriyle var olan gergin ilişkilere söylem olarak yeni bir unsur eklemiş oluyor.
Demek ki Başkan Trump, “Alın bu IŞİD’cileri” dediğinde, Türkiye’nin başına yeni bir çorap örme planı yapıyordu.
Bu 1200 kişi daha sonra kaç olur bilinmez ama Ankara ne IŞİD’cileri ne de Suriyeli mültecileri Avrupa’ya gönderemez.
Gönderecekse İdlib’deki NUSRA’cıları da eklemek gerek.
Kaç kişi oldukları belli değil ama IŞİD ve NUSRA saflarında savaşmak üzere Türkiye üzerinden Suriye’ye girenlerin sayısının 80 bin kişi olduğu söyleniyordu.
Kaçta kaçı öldü bilinmez ama bu tür örgütlerle ilgili yazılıp çizilen her detayda acayip karanlık noktalar var.
Dezenformasyon tezgahlarını da unutmamak gerek.
Örneğin, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun pazar günü İdlib’le ilgili söyledikleri:
“İdlib ve Afrin’de sivil toplum örgütleri var ve bunların harcamalarının büyük bir kısmı AB tarafından fonlanıyor. Orada Suriye halkına olağanüstü güzel hizmetler götürüyorlar. Fotoğraflarını gördüm, bana bilgi verildi. Şimdi eğer askerlerimiz çekilseydi, bu hizmetlerin tamamı yok olacaktı”.
Önce inanamadım.
Kılıçdaroğlu, “Bana bilgi verildi” demiş.
Kim verdiyse, o bilgileri doğru vermemiş.
İdlib, terörist NUSRA ve benzeri örgütlerin ruh hastası militanlarının işgali altında.
Kılıçdaroğlu’nun bu konuyla ilgili onlarca demeci var.
Bu örgütler kendi çizgilerinde olmayan sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerine asla izin vermez.
İHH’ya belki!
AB ise bu örgütlerin faaliyetlerini fonlanmaz çünkü onlara göre de NUSRA, terör örgütüdür ve İdlib’i yöneten bu örgüt İdlib ve çevresinde karanlık bir toplum yaratmaya çalışıyor.
Ayrıca orası bir Suriye toprağıdır, terör örgütlerinin işgali atındadır ve onlara yapılan hizmetler ‘güzel’ olamaz.
CHP, oradaki Suriyelileri düşünecekse, NUSRA’cıların oradan atılmasına çalışmalıdır.
Kılıçdaroğlu’nun İdlib ve genel olarak AKP’nin Suriye politikasıyla ilgili tümü doğru yüzlerce tespiti var.
Ama en sonuncusu doğru değil ve CHP’nin baştan beri dile getirdiği gerçeklere gölge düşürmektedir.
Tıpkı tezkere konusundaki tavrında olduğu gibi.
Bu tür tavırlar CHP’nin OBİT projesine olan ilgiyi de azaltacaktır.
CHP, Suriye konusundaki tavrından taviz vermemelidir yoksa AKP’den farkı kalmaz.
Çelişkiler çoğaldıkça ilkeler kaybolur.”
Eşine c.nsel ilişki esnasında şoku yaşattı f.ntezi sandığı olay sonrası kanlar içinde kaldı8 izlenme
Aşı karşıtı açıklama yapan Ümit Aktaş'a yaptırım13 izlenme
Çok tartışılmıştı: Tank Palet Fabrikası resmen devredildi30 izlenme
Tehlike büyüyor, sayı her geçen gün azalıyor! Besicilerden hükümete uyarı8 izlenme
Casus Brunson kendini ele verdi... Kullandığı kelimelere dikkat!6 izlenme
Türk Lirası pul oldu: 200 TL’lik banknot dünyada sonuncu2 izlenme
Bu havalimanı İzmir'e gidene de gitmeyene de para ödetti! 85 milyona zarar yazdı0 izlenme
Sansür Yasası’nın ilk davası Kemal Kılıçdaroğlu’na!4 izlenme
Yarkadaş'tan 'ABD'ye giden CHP'liler' savunması: Gazeteciyken yazdım...
Türk Konseyi'nden 30 Ağustos mesajı: ''Türkiye Cumhuriyeti diğer uluslara ilham kaynağı olmaya devam etmektedir''
Açlık sınırı 19 bin TL'ye, yoksulluk sınırı 62 bin TL'ye dayandı
Rusya’dan ABD’ye Ukrayna uyarısı: Gruşko’dan Montrö vurgusu