Konferans, ülkenin kuzeydoğusunda PKK/PYD işgali, batıda özerk yönetim ilanı, güneyde ise İsrail işgaliyle birleşen Dürzî isyanı döneminde yapılıyor. Suriye’deki güncel gelişmeler, ülkenin dört bir yanındaki parçalanmayı gözler önüne seriyor. Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki Suriye Geçiş Hükûmeti, Suriye’nin üniter yapısını sağlayamıyor. 8 Aralık 2024 tarihinden bugüne kadar Suriye’de nasıl bir yönetim inşa edileceğine ilişkin bir yol haritası çizilemedi. HTŞ’nin çekirdek kadrolarından oluşan Hükûmet yetkilileri, verdikleri demeçlerde sık sık Suriye Ulusal Diyalog Konferansı'nda Suriye’nin tüm bileşenleri ile geleceğin Suriyesini inşa edeceklerini belirtse de, Suriye’de birçok bileşen ve grup, konferansın hazırlıklarının acele ile yapıldığını ve Suriye’nin tüm bileşenlerini kapsamadığını belirtiyor.
Açış konuşmasını yapan HTŞ Lideri Ahmed Şara, Suriye’nin bir bütün olduğunu savunarak, silahın devletin tekelinde olmasının zorunluluk olduğunu belirtti. Şara, “Silahın devletin elinde toplanması bir lüks değil, bir görev ve farzdır.” ifadelerini kullandı. HTŞ Lideri ülkenin parçalanmakta olduğuna dair olguları kabullenmiş bir şekilde şöyle konuştu: “Suriye bölünmez bir bütündür. Kimse bu ülkeyi parçalayamaz. Suriye’yi paylaşmaya çalışanlara izin vermeyeceğiz.” Konuşmasında sürekli Esad yönetiminde yaşanan olaylara ilişkin adaleti sağlayacaklarını vurgulayan Şara, Suriye’nin geleceğinin konuşulduğu bu konferansta halihazırda İsrail’in işgaline hiçbir tepki göstermedi. Şara konuşmasında PKK/PYD terör örgütünün Suriye’nin kaynaklarını çalmasına ilişkin de hiçbir söylemde bulunmadı. Konferansa Esad döneminde “Suriye’nin muhalifi” sayılan ve HTŞ yönetimi ele geçirdiğinde sevinç gösterileri düzenleyen grupların birçoğu davet dahi edilmedi.
Suriye Türkmen Meclisi (STM), Suriye Ulusal Diyalog Konferansı'na davet edilmemesine tepki gösterdi. Konferansın hazırlık komitesinin dışlayıcı tutumunu reddettiklerini belirten Türkmenler, Suriye'nin yeni yönetimine desteklerinin devam ettiğini ifade etti. Açıklamada, “Suriye Türkmen Meclisi, siyasi süreci destekliyor ancak Türkmenleri dışlayan yaklaşımı kabul etmiyoruz. Bu tutum, Türkmenlerde rahatsızlık yaratmış ve konferansın sonuçları, haklarımıza güvence getirmezse, çekincelerimizi sürdüreceğiz.” denildi. Ayrıca, “Suriye'nin tek bir renk olmadığı ve hiçbir bileşenin dışlanmaması gerektiği” vurgulandı. Barzani’ye yakın Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) de benzer şekilde, konferansın aceleyle düzenlendiğini ve tüm bileşenlerin katılımının sağlanmadığını belirterek, organizasyon biçiminin şüpheli olduğunu ifade etti.
B u arada Suriye'nin güneyinde Dürziler tarafından Süveyda Askeri Konseyi kuruldu. Konsey, HTŞ’nin Şam yönetimini kabul etmediğini ve şeriatçı bir düzen kurma amacı güttüğünü ilan etti. Konsey, Hatay'ı da içeren bir sözde Suriye haritası kullanmaya başladı. Birçok Dürzi askeri grup da bu yapıya katılacaklarını açıkladı. Bölgedeki sosyal medya paylaşımlarında ise Dürzi ve İsrail bayraklı tankların bölgede devriye gezdiği görüldü. Dürzi Şeyh Hikmet El-Hicri ise, Süveyda Askeri Konseyi'ni ayrılıkçı olarak nitelendirdi ve Dürzilerin çıkarlarını temsil etme yetkileri olmadığını söyledi. İki gün önce, İsrail Başbakanı Netanyahu, Suriye'nin güneyindeki Suriyeli askerlerin varlığını kabul etmeyeceklerini belirtmiş ve bu bölgelere HTŞ veya yeni Suriye ordusu güçlerinin girişine izin vermeyeceklerini ifade etmişti.
Diğer yandan Suriye'nin kıyı bölgesinde bir grup, Lazkiye, Tartus ve Arvad Adası'nı kapsayan “Ugarit Bölgesi Öz Yönetimi” kurulduğunu ilan etti. 23 Şubat’ta yayınlanan bildiride, halkın iradesine dayalı, çoğulcu bir yönetim hedeflendiği belirtildi. Bölge, bağımsız güvenlik ve ekonomi politikaları yürüteceğini ve ulusal ve uluslararası kurumlarla işbirliği yapacağını duyurdu.
Independent Arabia'nın haberine göre, Suriye’de silahlı grupların tek orduya katılması sürecinde 8. Tugay ile Savunma Bakanlığı arasında anlaşmazlık yaşandı. 8. Tugay, Şam’a girerek Cumhuriyet Sarayı'nı ele geçirdi, ancak daha sonra geri çekildi. Tugay, ulusal savunma bakanlığı kurulması gerektiğini belirterek, ordudan dışlanmamak istediklerini vurguladı ve Suriye'nin tüm kesimlerinin temsil edilmesi gerektiğini söyledi.
Ali Erdem Köz Aydınlık