Tatil, her insanın rahatlamak için yapmak isteyeceği, fiziken ve psikolojik olarak kendini iyi hissettiren bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı gidermek için turizm sektörünün en önemli iş yükünü oteller çekmektedir.
Dünya üzerinde her niteliğe, isteğe göre otel var diyebiliriz. Tek kişilik odalardan Kral dairelerine, bungalov evlerden aile odalarına kadar herkesin isteğine göre çeşitlilik sağlayan oteller mevcuttur. Mimari açıdan da örnek vermek gerekirse gemi şeklinde veya uzun katlı gökdelen tarzı inşalarla da dikkat çekici oteller vardır.
Bunlardan en ilginç olanı ise Bolivya'da bulunan her döşeme ve detayı tuzla kaplı olan Palacio De Sal otelidir. Dünyadaki en büyük tuz düzlüğünün yanında bulunan otel buradaki tuz kaynakları kullanılarak ile inşa edilmiştir. Otel de bulunan sandalyeler, koltuklar, yataklar, duvarlar, restoranlar kısacası her şey tuzla kaplıdır. Şaşırtıcı gelen bu bilgi yüzünden buraya gelen turistler duvarları yalayarak bunu test etmektedir..
Yağmur yağdığı zaman çözülen bölgelere yeni tuz küpleri eklenerek onarımı yapılan otelde sadece banyolarda çözülmeyecek malzemeler kullanılmıştır. Tuzda yapılan geleneksel yemekleri ile de turistlerin ilgisini çeken Palacio De Sal oteli konfor olarak diğer oteller kadar iyidir. Tuzun içindeki minerallerin faydalarını ve birçok hastalığa iyi geldiğini bilen kişiler de genellikle burayı tercih etmektedir.