Günler hastaneden geçiyordu

Evet o sabah beraberce çocuklarını evde yalnız bırakarak doktora gittiler. Onları yalnız bırakmalarının sebebi ise, çok çabuk döneceklerini tahmin ettiklerindendi. Doktor arkadaşı onlara randevu vermişti ve bu işi çok çabuk bitirebileceğini, hiç sıra beklemeyeceklerini söylemişti.

Evde yalnız kalan çocukların büyük olanına iyice tembih etmişlerdi kavga falan yapmamaları için. Küçüğü zaten sözden anlayacak yaşta değildi. Her söylenene baş sallıyor veya sinirlenince 'olmaz' deyip, geçiyordu. Aklı ermiyordu bazı şeylere..

Onlar gittiklerinde çocuklar güzel güzel oynamaya başladılar. Gün ışığı perdeleri açık olan pencereden içeriye sızıyor ve halıların üstünde aydınlık motifler oluşturuyordu. Ama bu motifler gün boyu sürecek miydi? Bu aydınlık bütün günü kaplayacak mıydı?


Evet onlar muayenehaneye ulaştıklarında iki kardeş de iyice oyuna dalmışlardı. Hele hele bir de bu oyun büyüğün, babasının ameliyat aletlerini bulmasıyla hareketlenince daha da sevinmişlerdi. Günlerdir yalnız kalmayı özlüyordu zaten çocuk. Küçüğüyle beraber doktorculuk oynamayı, onu ameliyat etmeyi aklına koymuştu nice zaman önce. Ama bir fırsatını bulamamıştı. İşte bugün eline böyle bir fırsat geçmişti. Anne ve babaları dönmeden bu fırsatı değerlendirmeli ve ameliyatı bitirmeliydi. Hatta dikişi bile televizyonlarda gördüğü gibi tamamlamalıydı.Ama onun alnından terleri kim silecekti? Hiç hemşiresi yoktu bu işi yapacak. Olsun; kardeşi bu işi yapardı. Ara sıra alnındaki terleri o silebilirdi. Zaten bu bir oyun değil miydi?
Reklamlar