Yağmurluk montumu alıp, evden çıktım. Yağmur hala şiddetliydi, ama dışarı çıkmak, evde o tedirginlik içinde oturmaktan daha iyi hissettirdi. Arkadaşımın evine doğru yürürken, yağmurun altında ıslanmak bile bir anlamda beni sakinleştiriyordu. Sanki her adımda içimdeki endişe hafifliyor, yağmur damlalarıyla birlikte akıp gidiyordu. Arkadaşımın kapısına vardığımda, kapıyı hemen açtı. Güler yüzlü ve her zamanki rahat haliyle beni içeri buyur etti. “Gel bakalım, bu havada senin biraz rahatlaman lazım,” dedi. İçeri geçtik, sıcak bir kahve hazırladı ve karşılıklı oturduk. Sohbeti başka konulara çekti. Eskilerden, komik anılardan bahsetti. Onun bu rahat tavırları, yavaş yavaş benim de sakinleşmemi sağladı. Eşimin güvenliğini düşünmekten biraz olsun uzaklaştım.