Eşim evin ziline bastı ve birkaç saniye sonra kapıyı açan kişiyi gördüm. Şok içinde donup kaldım, nefesim kesildi. Gözlerime inanamıyordum. Kapıyı açan kişi ablamdı.
O an neye uğradığımı bilemedim, sanki dünya başıma yıkıldı. Kalbim göğsümden çıkacak gibi atıyordu, midem bulanıyordu. Ablam, bana her şeyimi anlatabileceğim sırdaşım, beni bırak git diyen ablam… Şimdi karşımda, eşimle bu evin kapısında duruyordu. İkisi birbirine gülümsedi, sanki uzun zamandır bekledikleri bir anı yaşıyor gibiydiler. Birbirlerine nasıl baktıklarını gördüğümde içim bir kez daha ezildi. Eşim onun evine girerken ablam kapıyı kapattı ve ben, taksinin arka koltuğunda dehşet içinde kalakaldım.
Bir anlık bir sessizlik içinde boğuluyordum. Zihnim allak bullak olmuştu. Bunca zaman bana nasıl böyle büyük bir ihaneti saklayabilmişti? Eşim nasıl olur da benim ablama aşık olabilirdi? Ablam… Nasıl bana bunu yapabilirdi? Onun güven veren sözleri, bana destek oluyormuş gibi görünen tavrı hepsi birer yalandı demek ki. Başından beri bana arkamdan ihanet ediyordu. Beni en zor anımda yalnız bırakıp, bir de eşimle nasıl bir ilişkiye girmişti?
Gözyaşlarıma hakim olamıyordum, taksici dönüp bana bakıyordu ama konuşamıyordum. İçimde büyük bir öfke, kırgınlık, hayal kırıklığı ve çaresizlik vardı. Orada daha fazla kalmak istemedim, taksiciye “Beni evime götür” dedim. Yolda neler olduğunu anlamaya, olan biteni kafamda toparlamaya çalışıyordum ama olmuyordu.