CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun “gizli tanık” ifadeleriyle gözaltına alınıp, tutuklanmasıyla başlayan ve yurttaşların “seçme ve seçilme” hakkını korumak için sürdürdüğü demokratik ve barışçıl eylemler kapsamında 301 öğrencinin bayramı cezaevinde geçirmesi ve tutuklu bulunan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ise anjiyo olmasının ardından cezaevine yeniden gönderilmesine yönelik tepkiler sürüyor.
Tepkilere karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise önceki gün Hizbullah terör örgütü davalarında “anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak” ve “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından müebbet hapis cezası alan Şeyhmus Alpsoy (56) ile Hamdi Çöklü’nün (67) kalan cezaları “sürekli hastalık” gerekçesiyle affetti.
Bu durum tepkileri daha da arttırdı. Gazetemiz Cumhuriyet; Şeyhmus Alpsoy ile Hamdi Çöklü’nün terör faaliyetlerini ve yargı süreçlerini gündeme getirmişti.
Affedilen Hizbullah zanlılarından Çöklü’nün önceki yıllarda işkence gördüğüne yönelik de Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptığı da ortaya çıktı.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Hizbullahçı Çöklü, 2014’te Adana 7’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği bir dilekçeyle; 3-11 Mart 1999’da Adana Tarsus Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgusunun yapıldığı sırada; “dayak, falaka, Filistin askısı, vücuda elektrik verilmesi, aç ve susuz bırakma, hayaların sıkılması ve hakaret” gibi yöntemlerle maddi ve manevi olarak işkenceye maruz kaldığı iddiasında bulunarak; bir adli tıp kurumunda muayene edilerek ilgili personel hakkında yasal işlem başlatılmasını istedi.
Dilekçeyi inceleyen Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı; iddia konusu olayın 10 yıllık bir zaman aşımı olması gerekçesiyle “kovuşturmaya yer olmadığına kararı” verdi.
Bu karar üzerine Çöklü iddialarını aynı yıl AYM’ye taşıdı.
Yüksek Mahkeme incelemesini tamamlamasının ardından Çöklü’nün başvurusunu 2016’da karara bağladı.
Yüksek Mahkeme incelemesinde; yasal boyutun ihlal edilip edilmediği konusunda değerlendirme yapılmasına olanak sağlayacak nitelikte kanıt unsurunun içermediğini belirtti.
Çöklü’nün 1999’da kaburga kırılmasına neden olacak şiddette işkence ve kötü muamele gördüğü iddialarını 2014’te kadar herhangi bir soruşturma makamına bildirmemesinin “pasif bir tutum” olarak değerlendiren AYM, söz konusu pasifliğin nedenini de ilgili soruşturma makamlarına açıklayamadığını bildirdi.
Yüksek Mahkeme bu gerekçeyle; Çöklü’nün iddialarının “açıkça dayanaktan yoksun olması” gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna oybirliği ile karar verdi.
Sözcü
Ekrem İmamoğlu'ndan yeni açıklama: 'Cumhurbaşkanına hakaret diye bir suç olmayacak'9 izlenme
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan okulların açılması hakkında son dakika açıklaması!6 izlenme
Patara'dan çalınan kumlar için tutanak tutan memuru görevden almıştı! 14 bin TL maaş alan kaymakamın 9 bin TL'lik ayakkabısı!17 izlenme
Başhekim isyan etti: Sizi buradan ifşa edeyim mi!11 izlenme
Sedat Peker'in iddiaları ile gündeme gelmişti, Ahmet Kurtuluş'un HTS kayıtları ortaya çıktı!8 izlenme
8 aylık bebeğini banyoda yıkarken yaşamını yitirdi.8 izlenme
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid: ''Kabil Havalimanı'nın işletilmesi için Türkiye ve Katar'la görüşüyoruz''8 izlenme
Anadolu liseleri doldu, meslek ve imam hatipler boş kaldı!10 izlenme