O akşam boyunca içimdeki fırtınalar dinmedi. Eşime bakarken, gözlerinde bir şeyler arıyordum, ama sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Ben ise içten içe yıkılmıştım. Yüzleşmek istiyordum ama ya yanılıyorsam, ya yanlış anladıysam diye düşündüm. Ya da daha kötüsü, doğruysa, bu evliliği nasıl sürdürecektim?
Gece boyunca uyuyamadım, sürekli düşündüm. Eşimin o mesajı atmış olması, aralarında bir şeylerin olduğunu gösteriyordu ama her şeyin ne kadar ileri gittiğini bilmiyordum. İçimde büyük bir öfke, kırgınlık ve ihanet duygusu vardı. Sabah olduğunda içimdeki bu duygularla nasıl baş edeceğimi bilemiyordum.
Sonunda dayanamadım. Eşime bir kahvaltı hazırladım, her şeyin normalmiş gibi görünmesini istedim. Sonra gözlerinin içine bakarak “Bizim aramızda bir sorun mu var?” diye sordum. Şaşırdı. Ne demek istediğimi anlamaz gibi yaptı. “Son zamanlarda bana soğuk davrandığını hissediyorum. Yoksa başka biri mi var?” dedim. Gözleri bir an kaçtı, sonra bana sert bir ifadeyle baktı: “Ne saçmalıyorsun? Sen kafanda kuruyorsun yine!” dedi.
Ama ben artık o mesajı bildiğimi, her şeyi anladığımı ona söylemeye karar verdim. “Eltine attığın mesajı gördüm,” dedim. O an yüzündeki ifadeyi asla unutamam. Rengi soldu, konuşamadı.