İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan 'yolsuzluk' ve 'rüşvet' soruşturmalarında gözaltına alınmış ve 'kaçma' şüphesiyle tutuklanmıştı.
Gazeteci Murat Ağırel bugünkü yazısında Ekrem İmamoğlu'nun henüz Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu döneme dair başlatılan soruşturmanın detaylarını paylaştı. Ağırel'in yazısında yer alan bilgilere göre 'rüşvet' iddiası hakkında daha önce soruşturma yapıldığı Ocak 2023'te "Kovuşturmaya yer yok" kararının verildiği fakat Yargıtay'ın soruşturma dosyasında Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ın ifadesinin olmamasından dolayı kararı bozduğu, savcılık Çalık'tan yazılı ifade istediği, ifadenin verilmesinden sonra kararın onanması beklenirken “rüşvet” iddialı bu dosya İmamoğlu dosyasına “irtikap” iddiası ile bağlandığını söyledi.
İşte Murat Ağırel'in yazısının ilgili bölümü:
Dünyanın en büyük metropol kentinin belediye başkanına yönelik böyle ağır iddiaların yer aldığı bir soruşturmanın da aynı ağırlıkta, somut delillerle yapılması gerekir.
Tutuklama ile ilgili ifade tutanaklarına baktığımızda, 4 gizli tanığın iddiaları, CHP dönemi öncesinde reklam alan fakat sonrasında reklam alamayan iş insanlarının şikâyetleri ve bu şikâyetlere istinaden düzenlenen müfettiş raporu ile gözaltından günler önce alınan MASAK raporunun gözaltına alınan kişilere sorulduğunu görüyoruz.
Yöneltilen sorularda, gizli tanıkların savcılığa verdikleri ifadelerde “Duydum, öyle olduğunu düşünüyorum” gibi somut olmayan, ayakları yere basmayan birtakım iddialarda bulundukları göze çarpıyor.
Sorularda “Yüzden fazla ismi tanıyor musunuz?” gibi somut bir ihale, somut bir ödeme ya da belgeye dayanmayan ifadeler yer alıyor.
İfade tutanaklarını ve savcılığın sorularını incelerken bir soru dikkatimi çekti ve “Bu nasıl olur” dedim.
Hatta sosyal medyada paylaştım ve çıktığım yayınlarda da sordum. Nihayet cevabına ulaştım.
Bakın soruşturmada Beylikdüzü’nde müteahhitlik yapan itirafçı Uğur Güngör’e dayandırılan bir iddia var. Bu iddiaya göre inşaatına ruhsat almak için o dönem İmamoğlu’nun belediye başkanlığını yaptığı Beylikdüzü Belediyesi’ne başvuran Güngör, önce 13 ardından 2 dairesini soruşturmada iddia edilen “çeteye” kaptırdı.
Aynı bölüm, tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’a da sorulmuş.
Bununla ilgili adı geçen kişilerin avukatları ile görüştüm, belgeleri de gönderdiler.
Meğer bu olay yeni değil, eskiymiş. Avukatlarla yaptığım görüşmede çok şaşırtıcı bilgi ve belgelere ulaştım.
Bakın anlatayım.
Soruşturmada itirafçı olan Uğur Güngör gerçekten bu hususta 2020 yılında Büyükçekmece Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş. Hatta kendisinin fiziki şiddete uğradığını ve tehdit edildiğini belirtmiş. Savcılık şüpheli kişilerin ifadesini de almış. Ali Gül ifadesinde, Uğur Güngör ile arasında ticari anlaşmazlık bulunduğunu ve Ticaret Mahkemesi’nde yargılamanın devam ettiğini belirtmiş. Uğur Güngör’ün şantiyeyi basıp saldırıda bulunduğunu, kendisinin ve babasının bıçaklandığını, bununla ilgili suç duyurusu yaptığını ve kamera görüntülerini de savcılığa teslim ettiğini ifade etmiş.
Asoy İnşaat sahibi de şu ifadeyi kullanmış:
“Ben bahse konu iddiaları reddediyorum. 13 daireyi Gül İnşaat’tan aldım. Ancak 8 dairenin ipoteği kaldırılmadı, bu nedenle Gül İnşaat’a 4 daireyi iade ettim. Bu daireler yerine Gül İnşaat’ın başka projesinden daireler aldım. Ekrem İmamoğlu ile ilgili hiçbir resmi ya da gayri resmi ortaklığım yoktur.”
O dönem savcılık belgeleri ve ifadeleri incelemiş, neticesinde “Kovuşturmaya yer yok” kararı vermiş. Bu kararı Uğur Güngör, Bakırköy Hâkimliği’ne itiraz etmiş. İtirazı inceleyen mahkeme, itirazı reddetmiş ve kararı da kesinleştirmiş.
Bakın burası önemli. Dosya yargıda görülmüş ve sonuca bağlanmış.
Kaymakamlık, bahse konu belediye yetkilileri ile ilgili soruşturma başlatmış ve tüm iddiaları incelemiş. Neticesinde yapılan işlemlerde uygunsuzluk bulmamış ve verilen kararı onamış. Karar kesinleşmiş.
Ardından bu iddialar ile ilgili Beylikdüzü Kaymakamlığı, ilgili belediye yetkilileri hakkında soruşturma başlatmış. Soruşturma kapsamında ayrıntılı şekilde inceleme yapmış ve Ocak 2023 tarihinde de “isnat edilen iddialar sübuta ermemiş, yapılan işlemlerde herhangi bir ihmal, eksiklik ya da suç unsuru oluşturacak bir eyleme rastlanılmadı” diyerek kararını açıklamış ve soruşturma izni vermemiş.
Daha ne olsun değil mi?
Bu gelişmeler yaşanırken Yargıtay, kesinleşen “Kovuşturmaya yer yok” kararında Murat Çalık’ın ifadesi yok diye kararı bozmuş. Dosyayı Büyükçekmece Savcılığı’na iade etmiş. Çalık’ın avukatları ifade vermek istediklerini belirtmiş ama Büyükçekmece Savcılığı yazılı ifade istemiş. Murat Çalık’ın müdafileri yazılı ifadelerini sunmuş.
Kararın onanması beklenirken “rüşvet” iddialı bu dosya İmamoğlu dosyasına “irtikap” iddiası ile “zınk” diye bağlanmış. Murat Çalık’ın tutuklanma gerekçesinde şu ifadeler yer alıyor:
“Suç örgütü lideri Ekrem İmamoğlu’yla Beylikdüzü’nde görev yaptığı dönemde işadamlarından icbar suretiyle para taleplerini görüşen kişi olduğu, bu kapsamda müşteki Uğur Güngör’e baskı yaparak 13 adet daire vermeye zorladığı...”
Ne demeli ne yazmalı, inanın artık bilmiyorum.
Tele1