
Geçirdiği zatürre hastalığının ardından yaşadığı talihsiz bir düşme sonucu iç kanama geçiren Edip Akbayram 4 Ocak'tan bu yana Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakımda tedavi altındaydı. Ancak çoklu organ yetmezliğinden hayata gözlerini yumdu.
Büyük sanatçı için 4 Mart Salı günü saat 11.00'de Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda bir anma töreni düzenlenecek. Törenin ardından Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip, sanatçının cenazesi Üküdar'daki Karacaahmet Mezarlığı'nda defnedilecek.

1950 yılında Gaziantep'te dünyaya gözlerini açan Edip Akbayram, henüz 9 aylıkken çocuk felcine yakalandı.
Akbayram'ın müziğe ilgisi de çocuk yaşlarda başladı, lise öğrencisiyken kurduğu orkestrada hem çaldı, hem söyledi.
Lise eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul'a gelen Edip Akbayram, Diş Hekimliği Fakültesi'ni kazandı. Ancak müziğe olan tutkusu, akademik kariyerinin önüne geçti ve diş hekimliği okumaktan vazgeçerek sanat yolculuğuna adım attı.

1981-1988 yılları arasında, 12 Eylül askeri darbesinin etkileri sürerken, Edip Akbayram da yasaklı sanatçılar arasına girdi.
TRT'de şarkılarının çalınması ve televizyona çıkması yasaklandı. Bu zorlu dönemde müziğe ara vermek zorunda kalan sanatçı, baskılara rağmen sanatından vazgeçmedi.
Edip Akbayram 2000 yılında FETÖ'nün Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın 25'inci yılı nedeniyle verdiği ödülü reddeden 11 sanatçıdan biriydi.
Kendisine Amerika'da konser vermesi için teklifler geldiğinde de bunu açıkça reddetmişti. Bu kararını "Sosyalist kimliğe sahip biri olarak, Amerika'dan konser vermem için teklifler gelmesine rağmen reddettim. Amerika faşist bir ülke. Orada yaşayan halkı tenzih ederek söylüyorum ama gerçek bu!" diyerek açıklamıştı.
Sanat hayatı boyunca ezgileriyle halkın sesi olan Edip Akbayram, Türkiye'ye olan sevgisini ve halkına duyduğu hayranlığı şu sözlerle ifade etmişti:
"Benim ükem cennet. Gerçekten bir cennet ülkede yaşıyoruz. Paris'e gidin, yolda düşün, ayağınız takılsın, kimse sizi kaldırmaz. Ancak ambulans gelir. Ama Anadolu'nun en uzak köyüsüne gidin, bir kapıyı çalın ve 'Karnım aç' deyin. O evde sadece bir hayvan varsa bile, ev sahibi Tanrı misafiri diyerek onu keser ve sizinle paylaşır. Böylesine asil bir halk, böylesine büyük bir yürek dünyanın hiçbir yerinde yok."
Akbayram, ayrıca Mustafa Kemal Atatürk'e dil uzatanlara sert bir dille tepki göstererek şu ifadeleri kullanmıştı:
"Bugün bu koltukta oturuyorsan, televizyon ekranlarında konuşabiliyorsan, bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e borçlusun. Ben onun sayesinde bu ülkede şarkılar söylüyorum. Sen onun sayesinde kravat takıp o koltukta oturuyorsun. Bunu herkesin bilmesi gerek!"
Sanatçının bu sözleri, vefatının ardından sosyal medyada binlerce kez paylaşılırken, hayranları ve sanat camiası onun bıraktığı derin izleri hatırlamaya devam ediyor. Edip Akbayram, eserleri ve unutulmaz sözleriyle kalplerde yaşamaya devam edecek.
Sözcü
AK Parti'de çok ilginç şeyler oluyor!10 izlenme
Son dakika: Rusya'dan flaş koronavirüs kararı! Bütün sınırlarını kapatıyor!.15 izlenme
Ünlü oryantal Didem Kınalı'nın cep telefonunu alıp kaçan şahıslar kıskıvrak yakalandı8 izlenme
Diriliş değil tükeniş10 izlenme
ABD’nin kalleşliği bir kez daha gün yüzüne çıktı! Kızılderililere 665 milyon dolar ödeyecek5 izlenme
Halep’teki ateş Türkiye’yi de yakar!10 izlenme
Günün fıkrası CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'ndan: "Tecavüzü örtbas ettiğimiz ne zaman görüldü?"13 izlenme
Türkiye’de ilk kez bir ‘kent suçu’ Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor!6 izlenme
Anneye en az 10 bin 747 lira! İşte annelere sağlanan destekler...
ABD Genelkurmay Başkanı: 15 bin Türk askerine karşı geri çekilmek zorunda kaldık
Semih Tufan Gülaltay Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret iddiasıyla tutuklandı
Severek Yiyoruz Ama Karaciğeri Mahvediyormuş. Detaylar