Küba’da 1953 sayımına göre 10 yaş üstü nüfusun % 23. 6’sı okur yazar değildi. Kentsel bölgelerde bu oran % 11’i bulurken kırsal alanlarda 3 kattan fazla artarak %41.7’ sini bulabiliyordu. Çocukların % 54’ü okula gitmiyordu. Bunlarla mücadele için 1959’da Temel Eğitim ve OkumaYazma Öğretimi Ulusal Komitesi kuruldu. Yani bakıldığında 1959 yılında Küba halkının % 90’ı okumazyazmaz ya da yarı okuryazar durumdayken yarım milyondan fazla çocuk da okula gidemiyordu ve 10 bin öğretmen işsizdi.
Küba‘da gerçekleşen
devrime beraber, Ocak 1959'dan bugüne 3 ana aşamada inceleyebileceğimiz yoğun
bir eğitim devrimi de gerçekleştirilmiştir.1961 yılında, milyonlarca insana
okuma yazma öğretmek için 100 binden fazla gencin katılımıyla gerçekleştirilen
ve bir yıl süren bir kampanyayla okuma yazma sorunu ortadan kaldırılmıştır.
Devrim öncesinde
okul sayısı 7.674 iken, sonrasında 12.442'ye yükseltilmiştir. Eğitim her
seviyede parasız hale getirilmiştir. Öğrencilerin onuncu sınıfa kadar
eğitimlerine devam etmeleri zorunlu hale getirilmiştir. Okulların çok büyük bir
çoğunluğu, yılın 220 günü, günde 6 7 ders saati olmak üzere, tam gün eğitim
vermektedir. Kendilerini
geliştirebilmeleri ve topluma dahil olabilmeleri için özel eğitime gereksinim
duyan çocuklar için okullar açılmıştır. Lise ve yükseköğrenim mezunlarının
istihdamı devlet güvencesine alınmıştır. Sonuç olarak Küba’da her 42 vatandaşa
bir öğretmen düşerken Türkiye’de her 117 vatandaşa bir öğretmen düşmekteydi.