BU VİDEOYU 3 DAKİKA İZLEYELİM VE HERKESİN İZLEMESİ İÇİN HIZLA PAYLAŞALIM

Bosna'da faaliyet gösteren Türk askerlerimiz askeri uçak ile oraya yardım kolileri götürür. Köy muhtarlarından yardım edileceklerin listesini almışlardır. Yiğit askerlerimiz yardımları dağıtmaya başlar. 

Köy muhtarı komutanımıza:

-Köyün yukarısında yaşlı bir teyze var. Orada tek başına yaşıyor. Listeye onun adını yazmaya unutmuşuz. Acaba ona da kolilerinizden götürür müsünüz ? der.

Oğuz Kağan yürekli komutan:

-Elbette ! deyip yardım kolilerini sırtlarlar.  Kar yağmaktadır. Askerler zor da olsa teyzenin kaldığı eve ulaşır. Kapıya yanaşırlar ve zili çalarlar.

Teyze kapıyı açar açmasına fakat Türk'ün yüce tarihi Türk askerlerinin yüzüne yine vurur. Yüce Türk tarihi, Bosna'nın ücra bir köyünün ücra bir köşesinde yalnız yaşayan teyzeye karda zar zor yürüyerek yardım kolisi götüren Türk Alpleri vasıtasıyla Türk Milleti'ne "Titre ve kendine dön !" dercesine haykırır !

Teyze kapıyı açar açmaz:

- Siz Türk müsünüz ?

Komutan neye uğradığını şaşırır ! Yüzünü gün doğusuna döner ! Sanki bu ses Doğu Türkistan'dan geliyordu ve farklı anlamlara bürünüyordu !  "Neredesiniz ?"

Komutanın yanındaki bir Türk askeri yüzünü güney doğuya doğru çeviriyordu ! "Sizi bekleyenler var !" Bu ses Güney Azerbaycan'dan yada Türkmeneli'nden geliyor olmalıydı !

Öbür askerlerin kimi batıya, kimi kuzey doğuya dönüyordu yüzü !

"Nerdesen ?", "Kayda sen?"...

Komutan dikkatini topladı ve Türk askerine yakışır bir şekilde davranarak:

-Evet, Türküz...

-Geleceğinizi biliyordum... der yaşlı teyze.

Ey Türk !

Titre ve kendine dön ! Tarih seni çağırıyor ! Sen beklenilensin ! Çünkü tarihte sahip olduğun topraklara saldığın kökler yok olmamak için çırpınıyorlar ve seni bekliyorlar ! 

Ey Türk, seni bekleyenler var ! Onlara tekrar gidip ulu kanatlarının altında onları toparlamak boynunun borcudur !

Dipçe: Tufan GÜNDÜZ Hoca'nın anlattığı, 2008 yılında Türk askerlerinin yaşadığı bu gerçek olayın özüne dokunmadan öyküleştirdim. Çünkü alacağımız dersler vardır.

Ercan KANDEMİR