Home
28 Aralık 2024 ( 1 izlenme )
Reklamlar

Batmanlı çiftçi ABD’li firmaya karşı

Tarım aletleri üreten ABD'li John Deere şirketi 2005 yılında Türk çiftçisine çok sayıda biçerdöver sattı. Ancak makineler kusurlu çıktı. Çiftçilerden Eşref Tarhan, 13 yıl verdiği hukuk mücadelesini kazanmasına rağmen zararı giderilmedi. Tarhan, devletin hesap sormasını istedi

Gökhan Büyük/Aydınlık

ABD’li John Deere şirketi Türk çiftçisine yüzlerce biçerdöver sattı. Batmanlı çiftçi Eşref Tarhan da bu tarım aletlerinden 2005 yılında 3 tane aldı. Ürünlerin üçü de kullanmaya başladıktan sonra arıza verdi. Bunun üzerine hukuk mücadelesi başlattı.

Şirket avukatları, ürünlerinin kusursuz olduğunu ispatlamak için Tarhan’ın 3 biçerdöverini Çukurova Üniversitesinden İstanbul Teknik Üniversitesine kadar gezdirdi durdu. Ancak tüm üniversite raporları ürünün ayıplı olduğuna karar verdi.

13 yıl süren dava Tarhan’ın zaferi ile sonuçlandı ancak mağduriyeti giderilmedi. Açılan dava 22 bin avroluk bir dava olduğu için mahkeme, dünya devi John Deere'nin ayıplı olan 3 biçerdöveri iade almasına ve Tarhan’a 22 bin avro ödemenin geri yapılmasına hükmetti.

2005 yılında 130 bin avro vererek aldığı biçerdöverlerin şu anki değerinin 225 bin avro olduğunu söyleyen Tarhan, ABD’li şirket çiftçiyi ve Türk tarımını zarara uğrattığı için devletin ceza vermesinin ve kendi mağduriyetinin giderilmesini istedi.

Batmanlı çiftçi ABD’li firmaya karşı - Resim : 1
Eşref Tarhan

‘BİÇERDÖVERLER BREZİLYA İMALATI ÇIKTI’

Tarhan, verdiği hukuk mücadelesini ve talebini şu ifadelerle anlattı:

“ABD'li John Deere şirketi 2005 yılında Türkiye'ye çok sayıda 1450 CWS ve 1450 WTS model biçerdöver sattı. Ben de bu şirketten 3 tane biçerdöver, 4 tane de traktör aldım. Fakat 130 bin avro verip aldığım biçerdöverlerin Brezilya imalatı olduğu ortaya çıktı. Ve bunlar tarımda bir hafta bile çalışmadı. Bu biçerdöverden alan çiftçilerden; ben, Konyalı, Diyarbakırlı ve Mardinli çiftçiler olarak şirkete ‘Bu makineler çalışmıyor, bizi iflasa götürüyor.’ diye şikayette bulunduk.

"Şirket kusurlu mallarını almak yerine tamir etmek istedi. Arkadaşlardan kimse cesaret etmedi ama ben 2006 yılında İstanbul Sultanahmet Ticaret Mahkemesi’ne dava açtım. Dava süreci başladı. Bilirkişi talep ettiler. Batman Ziraat Mühendisleri Odası’ndan bir makina mühendisi inceleme yaptı. Makinelerin ayıplı olduğuna karar verdiler.

“John Deere şirketinin avukatları ‘Bu yeterli değil.’ diyerek itiraz ettiler. Batman Makine Mühendisleri Odası’ndan 9 tane mühendis içinden kurayla 3 kişi seçtiler. Bunlar da makinelerin ayıplı olduğuna ve Türkiye şartlarına uygun olmadığına dair rapor verdi.

“John Deere’nin avukatları bir daha itiraz etti. ‘Batman Makine Mühendisleri Odası, Eşref Tarhan’ın etkisi altında kalmıştır, bu rapor bilimsel değil, hüküm verilemez.’ dediler. Mahkeme John Deere avukatlarının taleplerini yerinde buldu.

ÜNİVERSİTE BEĞENDİREMEDİLER

“Çukurova Üniversitesinden akademisyenlerden oluşan bir heyet köyde araştırma yaptı. Yine aynı sonuç çıktı. Bunu da kabul etmediler. ‘Makinayı üniversiteye götürün.’ denildi, yakın illeri de kabul etmediler. Adana’da Çukurova Üniversitesinde makinaların incelenmesi istendi. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Makine Bölümü Başkanlığına teslim ettik. Bir ay sonra inceleme neticesinde bu makinenin ayıplı olduğuna dair rapor verildi.

“Mahkeme günü gelip çattı. ABD'li John Deere şirketinin avukatları ‘Tek makine üzerinde inceleme yapılmış, bu hükme dayanarak karar verilemez.’ dedi. Mahkeme heyeti onların talebini bir daha kabul etti. Diğer iki makineyi de Çukurova Üniversitesine götürdük. Üç kişilik bir heyet inceleme yaptı. Daha önceki raporları teyit ettiler.

“Tekrar mahkeme günü geldi. Adana Çukurova Üniversitesinin raporuna da ‘Bunlar bilimsel verilerden yoksundur, hüküm verilemez.’ diyerek itiraz ettiler. Mahkeme yine John Deere avukatlarının talebini kabul etti.

BATMAN’DAN TIRLARA YÜKLEYİP İTÜ’YE GETİRDİLER

“Peki ne yapalım dedik. Makineleri İstanbul Teknik Üniversitesine gönderelim dediler. Biz maddi gücümüz yok dedik. John Deere masrafları karşılayacağını söyledi. Makinaları tırlara yükleyip, İstanbul Teknik Üniversitesinin Florya'daki tesislerine götürdük. Bilim insanları inceleme yaptı. Üniversite ‘Bu makinelerin ayıplı olmadığını iddia etmek, bilimi inkar etmektir.’ şeklinde rapor verdi.

‘BİRİSİ ÇIKIP HESABINI SORMUYOR’

“Mahkeme kaçacak bir yeri kalmayınca hüküm vermek zorunda kaldı. Makinelerin ayıplı olduğuna karar verdi. Daha sonra Yargıtay'a gitti. Yargıtay da 2-3 sene erteledi. Nihayetinde 2019 yılında, yani 13 yıl sonra bu makinelerin ayıplı olduğuna karar verdi. Bu sefer de bize şirket yetkilileri, ‘Siz 33 bin avroluk dava açtınız ve kazandınız.’ dediler.

"Böyle bir hukuk olur mu? Yargıtay onaylamış ve bu mahkeme ayıplı demiş. Ayıplı mal sahibinindir. Şirketin bu makineleri alması ve bize makinenin şu anki değeri üzerinden paramızı iade etmesi lazım. Hatta devletin de bunlara, Türk tarımının üretimini engellediği ve çiftçiyi iflasın eşiğine getirdiği için ceza vermesi lazım.

"Bunun örneği bile var. Ünlü bir alman araç şirketi Amerika'ya ayıplı mal verdi. 5 milyar dolar ceza kestiler. John Deere hadi bize tazminat ödemiyor. Peki bu firmaya devlet eliyle bir ceza ödetilmesi gerekmiyor mu?

"Bu ürünlerin Türkiye’ye ithaline izin veren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığının işlediği suçun bir bedeli yok mu? Vatandaş mı çekecek bunun cezasını? Diyarbakır'da, Konya'da, Samsun'da, Trakya'da, Batman’da ve pek çok ilde bu şirket çiftçiyi ve tarımı baltalıyor, birisi çıkıp hesabını sormuyor. Makinalar hala kapıda duruyor. Bugün bu makineler 225 bin avro. Zararımızı varın siz düşünün.”

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Müge Anlı'da Yeni Detay Kudüs'te İsrail terörü! Masumlara saldırdı zalimlikte sınır tanımadı Sıla bebeğmizden khreden haber İyi Parti: Kadro söylem, ideoloji