Fakat Emma’nın gözyaşlarına boğulmasına saniyeler kalmıştı ki emniyet verici bir el onun elini tuttu. Kızı Kim’di bu. Annesine sevgiyle baktı ve onu eski anlamstıra götürdü… Kilisedeki gölgeler korkunç yaratıklar ya da vahşi hayvanlar değildi. Hepsi de Kim’in yaşında olan onlarca çocuktu. Kim annesiyle beraber yabancı bayana doğru yürüdü. Koridorun sonucunda bekliyordu. Emma arka kısmına dönüp öğretmenin yüzüne baktı ancak uzaktan yürüyen Kim’in öğretmeni ona onaylayan bir bakış attı. Siyah etekli, kırmızı bluzlu bayanın durduğu mihraba vardılar. Kim annesinin elini bıraktı ve esrarengiz bayan mevzuşmaya başladı…
Ben bu ufak çaplı yetimhanenin sahibiyim. Öyle görünmüyorum ancak gerçekte bir rahibeyim. İmkanı olmayan öksüz çocuklara burada bakıyoruz ve onlara emniyetilir ve geçici bir ev sağlıyoruz. Ailesi olmayan çocukların yaşama olum bakması çok zor ancak kızınız bize harika bir hizmet verdi.
“Neden benim kızım?” diye sordu Emma gülümseyen rahibeye. Buradaki çocukların bu tür gülüp oynuyor olmaları sizin kızınız yardımıyla olan bişi. Ve onun işlemişi.. Kim bu çocuklarla aynı etraftan gelmişti. Küçük yaşta annesini ve babasını bir trafik kazasında yitirmiş ve o da yetimhane sistemine girmişti.
AYRINTILAR DİĞER SAYFA