Ameliyat sabahında, annem ona iyi şanslar öpücüğü verdiği zaman hala centilmenliğinden bir şey kaybetmediğini göstermişti. Küçük bir kahvaltı edip, doktor gelene kadar, hastanedeki diğer insanlar gibi zaman geçirmeye çalıştık. Doktorun haberleri iyiydi ve bize, babamın 1 saat sonra odasına döneceğini söyledi.
Onu beklemeye koyulduk. En sonunda bir grup hemşire onu sedyeyle odasına getirdi ve dikkatlice yatağına yerleştirdi. İnsanlar gittiğinde, babam Norman Alper'in ne kadar da yaşlı göründüğünü fark ettim. Saçları matlaşmış, ağzı yamulmuş, burnunun üstünde kırmızı bir çizgi belirmişti. İyice uyudu.