"Bulunan rezerv Mavi Vatan söyleminin ispatıdır. Deniz dibinden fışkıran gönençtir” diyen Gürdeniz’e göre tüm bu yaşananlar yeni bir dönemin başlangıcı.
Cem Gürdeniz, söz konusu rezervi “Mavi Vatan’dan Türk milletine stratejik bir armağan” olarak niteleyerek, şöyle devam etti:
“Yüzyıllardır deniz dibinde bekleyen çok kıymetli hidrokarbon rezervlerinin tarihin bu safhasında Türk ekonomisine ve dolaylı olarak çalışkan Türk milletinin refahına katma değer kazandırma sürecinin başlangıcıdır.
Bu adımın ardından devletimizin Mavi Vatan stratejisinde en ufak değişiklik yaşanmamalı. Yani bulunan bu rezervin Akdeniz ve Ege’deki Mavi Vatan hedeflerine etkisi olmamalıdır.
Zira her iki deniz alanında da çıkarlarımız sadece enerji odaklı değil. Türkiye’nin batıdan ve doğudan kuşatılmasını ilgilendirdiği tarafı ile bu durum aynı zamanda jeopolitik odaklıdır.”
Türkiye’nin Karadeniz’de Mavi Vatan sınırlarını 1980’li yıllarda Sovyetler Birliği ve diğer sahildarlar ile hak ve çıkarlarını en iyi şekilde koruyarak çizdiğini ve akdettiğini hatırlatan Cem Gürdeniz, aynı durumun Ege ve Akdeniz’de de geçerli olması gerektiğine işaret etti.
Ülkemizin, 29 Kasım 2019 tarihinde BM’ye deklare ettiği Libya anlaşmasına atıfta bulunan Gürdeniz, şunları söyledi:
“Söz konusu anlaşma ile biz BM’ye bir alan bildirdik. Bu saatten sonra devletimiz, Doğu Akdeniz kıta sahanlığı koordinatlarının kapsadığı alanı Misakı Milli olarak görmeli ve sonuna kadar savunmalıdır. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin AB ve ABD üzerinden uyguladığı Türkiye karşıtı hamlelere de her koşulda direnmeye devam etmeliyiz.”

Bulunan rezervle ilgili “Türkiye için bir eksen değişikliği olacak” yaklaşımlarına da değinen Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, “Bir sonraki adım ne olmalı?” sorusuna da yanıt verdi:
“Bu sorunun yanıtı bulunan rezervin kapasitesi ile ilgili. Bir benzetme yaparsak, eğer bu rezerv Norveç’in 1969 yılında bulduğu Ekofisk keşfi gibi devasa bir kapasiteye sahipse, bu durum orta ve uzun vadede Türkiye’nin kendi enerji gereksinimlerini karşılamasına; ihraç etmesine ve milli gelir artışına neden olur.
Bu gelir artışı Türkiye’de tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçişe büyük fırsat sağlayabilir. Neoliberal ekonominin ülkemizde yarattığı ekonomik ve sosyolojik hasarların düzeltimine ve en nihayetinde Türkiye’nin kendine olan güveninin artışına neden olacaktır. Bunu eksen değişimi olarak nitelemek gerekirse evet üretim ekonomisine geçişi tetikleyecek bir eksen değişiminden söz edebiliriz.”
Azerbaycan'dan Ermenistan'a misliyle karşılık! Hedefler işte böyle vuruldu!10 izlenme
TÜGVA yurdunda apar topar 'tabela' değişikliği!9 izlenme
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: PCR testi yalnızca semptom gösterene yapılacak8 izlenme
5 Aralık Kadın Hakları Günü nedir8 izlenme
SGK uzmanı Ali Duman açıkladı: Milyonlarca emekli hiç zam alamayabilir!12 izlenme
Mart ayı işsizlik rakamları açıklandı: İşsizler ordusu büyüyor7 izlenme
Selimiye Camisi'ndeki tepki çeken restorasyona mahkemeden 'yürütmeyi durdurma' kararı!1 izlenme
TARİH YAZDIK!7 izlenme
SGK tarih verdi: İşte emeklilerinin fark ödemeleri için tarih
Eski HDP vekili Celal Doğan DSP’den Aday Oldu
PTT'de neler oluyor? 21 kişi bilinçli, 43 kişi örgütlü, toplam 64 kişi 3,6 milyon TL haksız kazanç sağlamış!
CHP’li Başkandan ilginç başarı öyküsü: HDP’yi Meclis’e biz soktuk