CHP, parti genel merkezinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla 'Kadın Varsa, Yaşam Var' etkinliği düzenledi. Etkinliğe partili kadınlar ve milletvekilleri katıldı.
Adıyaman'dan gelen depremzede Pınar Arslan da etkinlikte konuşan kadınlar arasında yer aldı.
Konuşmasından önce özür dileyerek elindeki kağıdı yırtan Arslan, "Bugün bu tesettürümle ve ben CHP'liyim. AK Parti'den CHP'ye geçtim. Kim benim yanımdaysa ben onun yanındayım" dedi.
Arslan şöyle konuştu:
"Sayın Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Sayın Milletvekili Asu Kaya. Sizinle gurur duyuyorum. Bugün bu tesettürümle Ve ben CHP'liyim. AK Parti'den CHP'ye geçtim. Kim benim yanımdaysa ben onun yanındayım.
Pınar Arslan ben depremzede kadınım. Hem anneyim hem babayım. Çok acı bir yerden geldim. Bütün kadınların sesi olmak istiyorum. Bağırayım değil mi? Anneyim ve babayım. Ve Asu Kaya beni tanımasaydı belki bugün burada konuşma yapamayacaktım.
Sesim oldu. Sayın belediye başkanımız Abdurrahman Tutdere'ye çok teşekkür ediyorum. Kasım ayında kadınların sesi oldu. Çünkü bizi çok seviyor. Dostumuz o. Ve 23 yıl sonra CHP kazandı Adıyaman'da.
Ben gurur duyuyorum. Çünkü deprem sırasında herkesin canı gitmişti ve siyaseti konuştular. O acı günümüzde. Ve herkes yönünü belirledi. Çok şükür. Elhamdülillah. Biz 19 kadın bir araya gelerek depremde yaşadığımız acıları hep beraber sayın belediye başkanımız sayesinde altını bastırmak zorundayım. Onun sayesinde. sesimiz oldu. Bütün her şeyi maddi ve manevi bütün desteği verdi bizlere. Tesettürlü açık. Bunu dinlemedi.
Ben bu kıyafetimle kamera taşıdım. Kameraya ben aşığım. Kamera taşıdım ve bütün acılarımızı çektik. Çok acı bir şekilde. Her çektiğimde gözyaşlarımla çektim. Ve ben belediye başkanımızın 04.17 tam deprem sırasında saat kulemiz durdu. Temsil olarak kaldı. Ve ismimiz de filmimizin ismi ismi de o oldu.
Ve o sırada Çok özür diliyorum. Çok heyecanlanıyorum. İster istemez bir Instagram'da bir proje duydum. Başlık kadın ve belgeseldi. Hemen Pınar kalk git dedim. Ve kalktım, gittim. İyi ki de gittim. Ben yüzümüz falan çekilecek zannettim.
Meğer biz kameraman kurgu her şeyi biz yapacağız. Neden olmasın? Memleketim için yaparım dedim ve yaptım.
Şu anda İzmir'de belgeselimiz yayınlanıyor ve ben bütün kadınların sesi olmak için buradayım.
Tekrardan ekibime dahil olmak istiyorum. Bütün sesimizi duyurmak için buradayım. Ve ben belgeselde kameraman, sunucu artı sosyal medyacıyım.
Bu kıyafetle. Her şeyi gelişi güzel konuşmak istedim. Çünkü bu kağıt parçalarına mahkum yaşamak istemedim.
Ve Atatürk'ün dediği gibi, ben Atatürk'ü çok seviyorum. Din adamları ateistmiş diye nereden biliyorlarsa ben de bilmiyorum, ateistmiş diye sevmiyorlarmış. Ben onunla hiçbir zaman ilgilenmedim. Onun komutan oluşuyla bize böyle güzel bir miras, güzel bir Türkiye bıraktığı için çok mutluyum ve gurur duyuyorum onunla.
Kadınların sesi oldu. Hangi dinle ilgilendiği beni hiç ilgilendirmiyor. Madem laiksek ve biz bu kıyafetle herkes gerçekten samimi duygularımla söylüyorum.
Dünden beri herkes bana çok iyi davranıyor. Çok teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum. Saygıyla eğiliyorum. Kadınlar günümüz kutlu olsun. Yakamızdaki Umut Çiçeği'ni herkes ilmek ilmek dokudu."
Tele1