Adam eşini çok seviyor,

Cenaze işlemlerini bile eşinin ailesine bıraktı.Aradan 10 gün geçmişti adam iyiden iyiye yıpranmış, çökmüş, sanki yaşamdan elini eteğini çekmişti. Devamlı duvarda asılı duran karta bakıyordu, o arada kapı çaldı. Genç bir kurye, büyük bir paket bıraktı kapının önüne. Gülümseyerek “doğum gününüz kutlu olsun efendim eşiniz 10 gün evvelce ayırdı hediyenizi ve bugün amacıyla size teslim etmemizi tembihledi. Çok şanslısınız beyefendi dedi ve çıkıp gitti. Ne yapmalıydı bilmiyordu adam. Açtı kutuyu elleri titreyerek. Bir kazak vardı en üstte “Çok beğenmiştin bu kazağı ama bana elbise almak amacıyla vazgeçmiştin bundan, güle güle kullan aşkım” yazılı bir kağıt iliştirilmişti. Bir paket daha vardı kutuda, açtı… Saatti bu. Yine bir yazı. “Eve geleceğin zamanlar,geç kaldığın her dakika ölüm gibiydi. Umarım bundan sonra geç kalmazsın” En altta da bir kart vardı. Sanki sonunu biliyormuş gibiydi yazdıkları “Son olacak belki, belkide hep yanında, hep eş güdümlü kutlayacağız. Bizli nice senelere aşkım” Genç kadın, eşi amacıyla seçtiği hediyeleri, doğum gününde teslim edilmek üzere bırakmıştı mağazaya. Dönüşte şarjı bittiği amacıyla telefonu kapanmıştı.Yolun karşısındaki kulübeden eşini aramak istemişti merak etmesin diye ama süratle gelen arabayı fark edememişti.. Hayattaki en zor şey kafamızdaki ön yargıları kırmaktır..
Reklamlar